School Bus |Malik

2

''Ah, ben üzgünüm,'' diyerek suratına bakmadan elimi elinden çektim. Zira suratına bakarsam utanacağımı biliyorum. Kaşlarımı çatarak önüme dönecekken dediği şey aklıma gelerek buna engel oldu.

''Sen bana küçük şey mi dedin?'' Gözlerimi ela gözlerine kilitleyerek hesap sorarcasına ona baktım.

Tamam, gözlerine bu kadar bakmak bana iyi gelmemişti.

Alaylı bir şekilde bana bakarak derin bir nefes aldı.

''Öyle değil misin?'' Dişlerimi sıkarak gülümsedim ve kaşlarımı kaldırıp indirdim.

''Hayır.'' Tıslamamın üzerine kıkırdayarak tekrar kafasını telefona gömdü. 

Shawn omzumu dürterek ona bakmamı sağladı.

''Bir gün de biriyle kavga etmesen ölürsün, değil mi?'' Ona göz devirerek tepkimi gösterdim.

Yanımdaki esmer çocuğa döndüğümde kulaklığını takarak dünyadan koptuğunu görmem hoş olmamıştı. 

Onunla uğraşmak istiyordum, olamaz mı?

Dışarı taşan müzik sesiyle beraber Arctic Monkeys hayranı olduğunu duymam beni gülümsetmişti.

Hem yakışıklı hem de zevkli.

''Baksana Shawn,'' diyerek bakışlarımı esmer çocuktan ayırdım.

Sesimi yeterince kısık tutarak kulağına fısıldadım.

''Şu esmer çocuk, sence?'' diye sordum. 

Kıkırdayarak kafasını olumsuz anlamında salladı.

''Asla uslu birileriyle takılmayacaksın, Adele.''

Bana ikinci adımla seslendiğine göre bana kafa tutacaktı.

''Yani?'' diyerek meydan okurcasına ona baktım.

'' Shelby Sneak ile 1 ay,'' diyerek göz kırptı. Arabama göz koyması her ne kadar sinirimi bozsa da, benim kazanacağımı biliyordum.

''Numarasını vermen yeterli olacaktır.''