Chapter 1

7.1K 183 29
                                    

''Hey, Brooke! Akşam kapatmak senin için problem olmaz değil mi?'' patronum bağırdığında aslında bu bir soru değildi daha çok erken kapatmamam gerektiğinden bahsediyordu.

''Önemli değil patron'' cebinden çıkardığı anahtarları bana attı,anahtarları havada yakaladım ve arabasına binip buradan uzaklaşana kadar arkasından izledim.

Saat yediden sonra kimse müzik dükkanına gelmeyecekken neden boşuna açık kalsın.Birazcık erken kapatmanın ne problemi olabilirdi.

Askılıktan aldığım ceketimi üstüme giydikten sonra patronun attığı anahtarla kapıyı kilitledim.Saat yedi olmasına rağmen hava karanlıktı.İçime bir korku kaplamıştı.Babamı arayıp beni almasını isteyebilirdim fakat onlar bu işi onaylamıyorlardı ve ellerine bir koz vermek istemiyordum.

Ben artık büyümüştüm...ama korkuyordum.

Sokağın karşısına geçip cadde boyunca yürüdüm.Arkamdan gelen ıslık sesinden rahatsız olmuştum ve ara sokaklara girerek ondan uzaklaşacağımı düşünerek ilk sağa saptım.Islık sesi artık neredeyse bir metrelik alanıma giriş yaptığında adımlarımı hızlandırarak koşmaya başlamıştım.

Kahretsin.

Kaybolmuştum.

Etrafıma baktığımda duvarlarla çevrili bu yerde telefonumun GPS'ini kullamak için açarken şarjımın bittiğini görünce dizlerimin üstüne düşüp ağlamamak için kendimi zor tuttum.

Telefon ekranıma gözümü sabitlerken ensemde hissettiğim sıcak bir nefesle korkudan kıpırdayamadım.Ne koşabildim ne de çığlık atabildim.

''Bu saatte burada ne yapıyorsun?'' kalın sesiyle hala arkamdaydı.Tanrım titriyordum.

Kendimi toplayıp koşmayı akıl ettiğimde beni kolumdan tutup sertçe kendine çekti ''sana sordum sevgilim,neden cevap vermiyorsun''

-''B-ben işten eve gidiyordum''

-''Benim evimde daha iyi olabilirsin'' 

-''Beni yalnız bırak! Tanrım yardım edin!'' eliyle ağzımı kapatırken sesim kesildi.Korkudan gözlerimden süzülen istemsizce yaşları durduramıyordum.

-''Şhh sakinleş bebeğim,seni evime götürüp iyileştireyim'' Başımı iki yana sallarken hiç bir kelime etmedim ve kollarından bulduğum ilk fırsatta kaçacağım bir boşluğunu arıyordum.Kalın ve dövmeli kolları beni korkuturken bağırdım.''Yardım edin!Kimse yok mu tanrım''

O ağzımı tekrar kapatırken bakışları sertti ve bir daha bağırırsam beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

-''Tek kelime edersen küçük kız,canını yakarım'' parmaklarını tenime bastırdıktan sonra beni arabasına bindirerek arkamdan kapıyı kilitledi.İlk defa dükkanı erken kapatmak konusunda büyü pişmanlıklar duymuştum.Göz yaşlarımı silerken yol boyunca burnumu çekiyordum.

''Adın ne? bebeğim''

sorusunu yanıtsız bıraktığımda bir daha sordu ''Adın ne?''

-''B-broke''

-''Hmm Brooke''..güzel isim''

Direksiyonu sıkıca tutuğundan eklem bölümleri bembeyazdı.

-''Ben Justin ama bana babacık diyebilirsin''

Babacık mı?

-''Bana adımı söyle,duymak istiyorum''
-''J-justin ''
-"Tanrım , aynen öyle"

Yüzünde büyüyen gülümsemesi gittikçe artarken onun tam bir sadist olduğunu seziyordum.

-''N-nereye gidiyoruz?''

-''Babacığın evine,bebeğim''

Body Rhythm ➵ Justin BieberWhere stories live. Discover now