18// Sarhoş

601 29 5
                                    

Ege*

Daha 4k ya teşekkür etmeye fırsat bulamadan hikayeyi neredyse 5k yaptığınız için çok teşekkür ederim, sizler birtanesiniz ^-^

Bölüm şarkısı;
Model-Bir Melek Vardı (Açmanız gereken yer yazıyor hikayenin içinde.)

Önümdeki sınav kağıdından başımı kaldırdım ve derin bir nefes aldım. Bir sınavı daha geride bırakmıştık. Şu ygs şeysine 2 ay kalmıştı sadece. Artık sadece deneme sınavı oluyorduk.

Optik kağıdı hocaya teslim ettikten sonra dışarı çıktım. Sadece deneme olmak için okula geldiğimizden, şuan işe gidebilirdim. Hem böylece daha fazla çalışıp daha fazla kazanıyordum.

Merdivenlerden inerken küçük bir sürprizle karşılaştım; Ege gelmişti.

"Nasıl geçti?" deyip yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

"İdare ederdi." diye cevapladım. Aklıma takılan soruyla devam ettim "Sen niye gelmiştin?"

"Niyesi mi olur canım, sevgilimi göremez miyim?"

"Tabi görürsün de, işe geç kalacağım Ege, gitmem gerek." Açıkcası gitmeyi ben de istemiyordum.

"O iş bende, patronundan izin aldım."

"Ne yaptım dedin?"

"Patronundan izin aldım işte ne var bunda. Her neyse hadi gel, biraz gezelim. Sınava çok az kaldı, hem iş hem okul çok fazla geliyor sana. Biraz nefes almaya ihtiyacın var." Bu kadar anlayışlı olması hoşuma gidiyordu.

Hiç itiraz etmeden arabaya bindim. Gerçekten biraz nefes almaya ihtiyacım vardı.

◆◆◆

Geldiğimiz yer, içimi kıpır kıpır etmeye ve mutluluktan gözlerimin hafif nemlenmesine sebep olmuştu açıkcası. Burası; terapi zamanlarında geldiğimiz o eşsiz uçurumdu. İlk defa Ege'den nefret etmediğim yer. İki maviyi birleştirerek önünüze dünyanın 8. harikasını seren yer.

"Teşekkür ederim." dedim minnet dolu gözlerle Ege'ye. Buna ihtiyacım vardı gerçekten.

"Her zaman." dedi ve gülümsedi.

◆◆◆

-Masal'dan-

Bugün kafede Lara olmamasına rağmen kafeye gitmiştim. Bol köpüklü bir latte istediğimde, benimle ilgilenen garsonun Özgür olması hoşuma gitmişti.

Lattemi getirdiğinde, yapacak bir şeyim olmadığı için telefonumla ilgileniyordum. Karşıma oturmasını beklemiyordum tabi.

"Naber?" diye konuşmaya başladı Özgür.

"İdare eder, sen?" Çok hevesli gibi gözükmemek en iyisiydi.

"Bende öyle." Hafifçe gülümsedim bu cevaba. O da gülmüştü.

Garip bir kişilikti Özgür. Onu izlediğim zamanlar boyunca bunun farkına varmıştım. Adı gibi ruhu da özgür bir kişiliğe sahipti. Aklına eseni yapardı. İyi bir müzik zevki vardı. Kısacası iyi biriydi.

"Ee okul nasıl gidiyor?" Birden bire yanıma gelip sorular sormasını tuhaf bulmamış değildim açıkcası. Şimdiye kadar sadece yüzeysel konuşurduk, o da kafeye çok sık gelmem ve Lara'nın arkadaşı olmam yüzündendi. Yine de bozuntuya vermemiştim.

"Çok sıkıyorlar bu ara ya. Yani biliyorsun sınava çok az kaldı ve bize bunu iliklerimize kadar hissettiriyorlar. "

"Haklısın, bilirim o duyguyu. Ama ben inanıyorum, başarıcaksın." masanın üzerindeki elimi güven verircesine sıktı.

PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin