~IX~

1.5K 369 28
                                    

Bölüm adı: İade-i Ziyaret

Yazar Anlatımı

Akşam saatlerine doğru gelirken Rüzgar'da boy aynasının önünde kendini süzüyordu. Çok güzel bir kız olduğunu mırıldanırken aslında tek yaptığı egosunu tatmin etmekti. Odasından çıkıp aşağıya inerken aynı zamanda anne ve babası kendi aralarında gizli gizli konuşuyorlardı. Rüzgar son basamaklara yaklaşırken Necla ve Mustafa kızlarının geldiğini fark edip hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalıştılar. Babasını gören Rüzgar küçük bir çocuk gibi koşup boynuna sarıldı.

-"Ee ne konuşuyordunuz?"

-"Hiç öyle akşam annenle baş başa yemeye çıkmayı planlıyorduk." deyip lafı değiştirdi Mustafa.

-"Aaa ne güzel çıkın çıkın. Bu arada anne sen ağladın mı?"

-"Yok kızım bulaşıkları yıkarken bir şey sıçradı."

-"Tamam o zaman ben dışarı çıkıyorum. Var mı bir diyeceğiniz. Bakın çıkıyorum. Çıkıyor. Çıktımm."

Rüzgar kapıdan dışarı çıkıp derin bir nefes aldı. Bu saatte herkesin okulda olduğunu biliyordu. Kapının önünde bir süre durup etrafa bakındı. Levent Beyi bahçesinde görünce gidip konuşturmak istedi. Ama biraz tereddüt etti.

Tereddüt etmekte haklıydı. Nede olsa tam tamına tanımadığı birisi. Fakat ne olursa olsun Rüzgar'a iyiliği dokunmuştu. Bu yüzden Rüzgar gidip konuşturmayı tercih etti. Adımları Levent Beyin bahçesine doğru yöneldi.

-"Kolay gelsin Levent Bey."

-"Sağol canım teşekkür ederim de, şu bey kelimesini atsak mı?"

-"Bence de ya. Ee ne yapıyorsunuz nasıl gidiyor."

-"Ne olsun işte çocuklarımla uğraşıyorum."

-"Çocuklarım?" şaşırmıştı Rüzgar. Tek yaşadığını ailesi olmadığını zannediyordu.

-"İşte bunlar benim çocuklarım." deyip ilgilendiği çiçeklerini gösterdi.

-"Aaa evet, çok güzel bakıyorsunuz çiçeklerinize."

Levent Bey en sevdiği çiçeklerden birini dalından kopardı. Ağır bir şekilde ayağa kalktı Rüzgar'a yaklaştı ve kulağını kapatan saçlarını elleriyle açtı. Elinde ki çiçeği kulak arkasına yerleştirdi.

-"Buraya daha çok yakıştı." Rüzgar bir çocuk gibi sevindi. Ama utangaçlığını her ne kadar gizlemeye çalışsa da becerememişti.

-"Çok teşekkür ederim Levent Bey... Bey değil yok... Amca." Rüzgar telefonunu çıkardı kendine baktı ve ne kadar çok yakıştığını belirten mimikler yaptı. Bugün hiç çıkarmayacağını söyledi ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Levent Bey Rüzgar'ın arkasından öyle içli baktı ki, sanki koşup sarılacak gibi.

Okula doğru yürümeye başlayan Rüzgar, Alex'in evinin önünden geçerken annesi Neriman hanımı pencerede görür. Rüzgar bugün etrafa resmen neşe dağıtıyordu.

-"Kolay gelsin hanım teyzecim." Der gülücükler saçarak.

-"Sağol kızım. Nereye böyle."

-"Okula doğru yürüyecem biraz. Belki Alex ile döneriz."

-"Tamam kızım dikkatli olun." Neriman hanım diğer günlere göre daha da iyidir. Uzun zamandır pençesinde de olduğu hastalıktan kurtulabilmişti.

Rüzgar okul bahçesine girerken paydos zili çalmıştı. Herkes evlerine dağılırken Rüzgar da Alex'in motorunun yanına geldi. Okul kapısından Poyraz ile Alex sohbet ederek çıktılar. Ama Rüzgar'ın farkında değillerdir daha. İkisini yan yana fark etmiş olmalı ki Rüzgar kendine çeki düzen verdi. Göz ucuyla Rüzgar'ı gören Poyraz biran duraksadı. Gidip Rüzgar'ı konuşturmalı mıydı? Yoksa bir korkak gibi uzaklaşmalı mıydı? Önce Alex'e Rüzgar'ında orda olduğunu fark etmesi için kolunun dirseği ile çaktırmadan değdirir. Alex Poyraz'a baktığında kafasıyla motorunu işaret eder. Alex o yöne baktığında Rüzgar'ı görür ve gülümser. Poyraz bu sürede korkak olmalıyı seçmiş olmalı ki Alex'in yanından ayrılıp arabasına bindi.

-"Oo kayıp kız bulundu." diyerek Rüzgar'a yaklaşır Alex.

-"Rahatsızdım ya biraz, gelmek istemedim. Zaten de okul yarım günmüş." Alex önce motoruna sonra Rüzgar'a bakar. Geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra.

Rüzgar'ın ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin