2-Kara Ucube ♡

10.2K 509 366
                                    

"Çabuk ye, kalkacağız," diye sokurdandığında göz devirdim. Kahvaltı yaparken bile rahat bırakılmıyordum.

"İşin varsa hallet, ben kahvaltı yapacağım," dedim sert bir şekilde. Aldığım cevap ise alınan derin bir nefesti.

Onu umursamayarak kahvaltıma devam ettim. Hiçbir etken beni kahvaltımdan alıkoyamazdı. Buna müstakbel kocam Kim Jongin'de dahil.

Normalde çok neşeli bir insandım fakat nedense karşımda oturan bu aygırın yanındayken kasılıyordum. Sinirli ve otoriter biri olup çıkıyordum.

"Bitirdim, kalkalım," dedim beyaz kumaş peçete yardımıyla dudaklarımın kenarındaki kalıntıları silerken. Son bir yudum su aldım ve sandalyemin kenarında takılı olan çantamı da alarak Jongin'in peşine düştüm.

Dün gece olanlardan haberi yoktu. Açıkçası bu benim işime gelmişti.

Beni öptükten bir süre sonra yan tarafıma sızıp kalmıştı. Bende onu orada bırakıp salonda yatmıştım. Sarhoş olduğu içinse bunların hiçbirini hatırlamıyordu. Yani, sanırım. Umarım.

Arkasından hızlı adımlarla otelin çıkışına doğru yürürken sol tarafımızdaki resepsiyonda el ele duran bir çift gözüme çarptı.

Sarı saçlı bir kızın elini sımsıkı tutan kişi, eski sevgilim Park Chanyeol'den başkası değildi.

Olduğum yerde çakılmış bir şekilde onları izlerken gözlerimin yandığını hissettim.

Chanyeol kahkaha atarak elini tuttuğu kızın saçına bir buse kondurdu. O an ne hissedeceğimi şaşırdım.

Ve çok büyük pişmanlıklar yaşadım o lanet olası geçmek bilmeyen saniyeler içerisinde.

Bana zerre değer vermeyen ailemin şirketini kurtarmak amaçlı,nefret ettiğim bir adamla evliydim. Aramızda herhangi bir duygusal bağ yoktu.

Her genç kız hayal ederdi düğününü,balayını. Bende hayal ettim. Sevdiğim adamın elini sımsıkı tutarak; tanıdık yüzlerin arasından gülümseyerek geçecek, papazın yanına gelecektik. Orada birbirimize aşk yemini edecektik.

Balayımızda ise, el ele oradan oraya gezecek, her türlü aktiviteyi beraber yapacaktık.

Fakat bütün bunlar hayal olarak kaldı.

Boğazımda oluşan yumru sertleşmeye devam ederken yutkunmaya çalıştım. Bir hata yapmıştım. Asla sevmeyeceğim bir adam ile evlenerek en büyük hatamı işlemiştim.

En kısa zamanda boşanma işlemlerine başlamam gerekiyordu. Bu işkenceye daha fazla dayanamazdım.

Olduğum yerde kafamı kaldırdım ve Chanyeol'ün olduğu tarafa baktım. Kız arkadaşının elini hala sımsıkı tutuyordu ve mutlu bir şekilde gülümsüyordu.

O mutluydu. Lanet olası Kim Jongin'le evlenmek için terkettiğim eski sevgilim mutluydu.

Fakat ben değildim.

Bu otelin içerisindeki çoğu insan sevdiğiyle birlikteydi ve harika anlar yaşıyordu. Fakat bu otel bana acı vermekten başka bir şey yapmamıştı.

Sevdiği insan ile el ele gülüşerek gezen insanları gördükçe yaptığım şeye küfretmekten başka bir şey yapmıyordum.

Derin bir nefes çektim içime, tekrar Chanyeol'ün olduğu tarafa baktım.

Bana bakıyordu.

Yüzündeki gülümseme sönmüştü gözlerimiz buluştuğunda. Yanaklarımdaki sıcak ıslaklığı silme gereksinimi göstermeden Chanyeol'e bakmaya devam ettim. Yanındaki kız onu elinden sürükleyince gülümseyerek ona döndü ve gelen asansöre bindiler. Yüzleri bana dönüktü ve Chanyeol bu sefer gülümsüyordu. Aynı gülümsemesini koruyarak yanındaki kızın dudaklarına uzandığı esnada asansörün kapısı kapandı.

Marry Me! | Kim JonginWhere stories live. Discover now