12.

5.5K 292 49
                                    


Not;  Bölümü az önce yayınladım ama wattpad yarısını silmiş. Neden olduğunu anlamadım ve bir türlü düzeltemedim. Umarım bu sefer tamamı görünür:(  Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Rahat edebilmek için bir kez daha yatış şeklimi değiştirdim ama bir türlü uykum gelmiyordu. Sabahta çok uyumamıştım ama şimdi bir türlü uyuyamıyordum. Yatakta debelenmek yerine bahçeye çıkıp hamakta uzanmak daha cazip göründü bir an gözüme. Nasıl olsa havalar hala sıcaktı ve hasta olma gibi bir ihtimalim yoktu. Üstümde ki örtüyü yatağa bıraktıktan sonra ayağa kalkıp dolabımda ki babetlerimi elime aldım. Kapıyı açıp dışarı çıkarken olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum. Emre'nin uykusu hafif sayılmazdı ama yine de basamakları inerken acele etmemiştim. Zaten sabahları benimle fazlasıyla uğraşıyordu bir de gece uykusunu bozmaya hiç niyetim yoktu. Bahçe kapısına geldiğimde elimdeki babetleri ayağıma geçirip, yavaşça sürgülü kapıyı açtım. Biraz sonra geri döneceğim için kapatmaya gerek duymamıştım. Havuzun biraz ilerisindeki hamağa gidip iyice yerleştiğimde rahatıma diyecek yoktu. Hava serin ve güzeldi. Titreşimdeki telefonumun bacağımı titretmesiyle telefonumu pijamamın cebinden çıkarıp yüzüme yaklaştırdım. Kerem arıyordu. Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Kerem neden beni arıyordu? Üstelik dört aydan sonra bir gece vaktinde. Açıp açmamakta tereddüt ettim bir an. Ama sonra merakım galip geldi ve telefonu açıp kulağıma götürdüm. Kaybedecek bir şeyim yoktu nasıl olsa. En azından merakımı yenmiş olurdum.

'' Alo?'' Derken sesim istemsiz bir şekilde titrek çıkmıştı. Gerçekten anlamıyordum. Neden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala bu kadar heyecanlanıyordum ki sanki?

'' Açmazsın sanmıştım.'' Aslında bende açmam sanmıştım. Ama Kerem söz konusu olunca ne kadar aptal olduğumu, bazen unutuyordum sanırım.

'' Neden aradın?'' Dediğimde iç çekişi kulağıma gelmişti.

'' Neden aradım? Bak bu güzel soru.'' Ağzını yayarak konuşmasından sarhoş olduğunu anladım. Zaten aklı yerinde olsa beni arar mıydı ki?

'' Kerem konuşmayacaksan kapatıyorum.'' Dediğimde güldü. Onun gülüşüyle ben de gülümsedim. Dört ay boyunca bir sürü ilaç içtim ama hangisi onun gülmesi kadar iyi gelmişti bana?

'' Yanıma gelsene.''

'' Neden?''

'' Konuşalım.'' Dediğinde gitsem mi diye düşündüm. Düşünmem bile saçmaydı farkındaydım ama onu merak ediyordum. Ben gitmek istesem bile Emre bırakmazdı ki bu gece vaktinde. Gerçi o uyuyordu zaten.

'' Kerem evine git ve uyu lütfen.''

'' Uyumak istemiyorum ki. Konuşmak istiyorum ben. Hadi Zeynep.'' Dediğinde derin bir nefes aldım. Ona hayır demek neden bu kadar zordu benim için?

'' Kerem gece yarısı nasıl dışarı çıkayım ben?''

'' Daha önce yapmıştın.'' Evet yapmıştım ama o zaman arkadaştık. Şimdi ise hiç bir şeyiz.

'' Kerem gelemem ben şu an. Zaten gelmek de istemiyorum.'' Yalan. Deli gibi görmek istiyordum onu. Yanında olmayı her şeyden çok istiyordum ama yapamazdım. Emre'ye ve Yağmur'a söz vermiştim. Her şeyden öte kendime söz vermiştim.

'' İstiyorsun ama çekiniyorsun. Öyle değil mi?'' Dediğinde bir şey diyemedim. Zaten onun da bir cevap beklediğini sanmıyordum. Kendinden emin bir şekilde demişti çünkü.

'' Gel Zeynep. Bir an olsun kimseyi düşünme ve gel taam mı? Sahildeyim, her zaman buluştuğumuz yerde.'' Dedikten sonra cevap vermemi beklemeden kapatmıştı telefonu. Neden yapıyordu ki bunu? Yine ikilemde bırakmıştı beni. Mantığım gitme diyordu. Aslında bu sefer kalbim de gitme diyordu. O bile anlamıştı sanırım Kerem'in bana iyi gelmediğini. Ama yine de gitmek isteyen bir yanım da vardı. Neden Eylül'ü değil de beni çağırmıştı, merak ediyordum. Belki sadece konuşacak birine ihtiyacı vardır diye düşünsemde beni bu yüzden çağıracağını sanmıyordum. Belki stres atmak için falan çağırıyordu. Bana bağırıp rahatlamak istiyordu belki. Aklımdan en kötü ihtimaller geçse de ayaklarım beni dolabımın önüne götürmüştü. Gece olduğu için kot pantolan ve üstüme geniş bir t-shirt giymiştim. Elime de hırkamı ve çantamı aldıktan sonra odadan çıkıp sessiz bir şekilde kapıyı kapattım. Emre'yle Yağmur uyuyordu zaten. Onlar uyanmadan geleceğimi düşündüğüm için de not bırakmaya da gerek duymamıştım.

Cennet GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin