9.

3.6K 235 19
                                    

*İyi okumalar herkese. Umarım beğenirsiniz:)

Emre Sayer. Geliş haberi bile olay olan adam, şu an tam karşımda koltuğa oturmuş beni süzüyordu. Eh, bende onu süzdüğüm için onu yadırgayamazdım. Kerem'le benzerlikleri olağan dışıydı. Sadece Emre daha ukala birine benziyordu. Halbuki küçükken o ciddi olandı. Görünüşe bakılırsa yıllar onu değiştirmişti. Tek değişen o da değildi. Hiçbirimiz aynı kalmayı becerememiştik.

Onu süzerken Emre ile gözlerimiz kesiştiğinde ifadesizce bana baktıktan sonra bakışlarını alçılı bacağıma indirmişti.

'' Neden intihar ettin Zeynep?'' Sorduğu soruyla gözlerim açılmış ve ona bakakalmıştım. Böyle bir soruyu direk sorması ilginçti. Lafı biraz dolandırması gerekmez miydi? İyimser sözlerle beni teselli etmeye de çalışmamıştı. Üstelik şu ana kadar tek diyaloğumuz eve girdiğinde yaptığımız soğuk bir selamlaşma iken. Yeşil gözlerine baktığımda ifadesizliğinin yanına merak kırıntılarının da eklendiğini fark ettim. Neden intihar ettiğimi merak ediyordu.

'' Bunu seninle konuşmak istediğimden pek emin değilim.'' Kararsızca söylediğim bu sözler asıl söylemek istediklerim değildi. Ama intihar etmemin nedeni senin kardeşin dersem, vereceği tepkiyi kestiremiyordum. İşaret parmağını alt dudağının üstünde gezdirdiğinde, böyle bir cevap vereceğimi tahmin ettiğini düşündüm. Çünkü pek de şaşırmışa benzemiyordu.

'' Hap almayı düşündün mü? Eğer başaramasaydın vücudunda bir iz de kalmazdı.'' Bunu gerçekten söylemiş miydi diye düşünürken Yağmur'un sonuna kadar açılan gözlerini
gördüğümde gerçekten söylediğini fark ettim. Böyle bir şeyi söylemesi mantıklı mıydı gerçekten de? Ne dememi bekliyordu? Tavsiyeni beğendim, bir daha ki sefere bunu yaparım dememi mi?

'' Aslında bileklerimi kesmeyi düşündüm ama tenime yakışmayacağını düşündüğüm için vazgeçtim.'' Alayla söylediğim bu sözlerle Emre'nin dudağı yukarı doğru kıvrılmıştı.

'' Bir yerden atlamak da fena değil düşününce. Ölmeden önce uçmuş oluyorsun en azından.'' Ellerini yukarı kaldırıp havayı gösterdiğinde gülmekten kendimi alıkoyamadım. Yağmur ise bizi dehşete uğramış bir şekilde izliyordu. Bana destek olmak için gelen bir adamın bana intihar önerileri vermesi onu şaşırtmış olmalıydı.

'' Emre sence de şu an konuştuğunuz konu çok mantıksız değil mi? Çünkü hatırladığım kadarıyla sen buraya Zeynep'e göz kulak olmak için gelmiştin. Onunla hangi intihar yöntemi daha eğlenceli diye konuşmak için değil. ''

'' Ben uçmak zevkli olur dedim diye Zeynep kendini bir yerlerden atmaz eminim ki değil mi Zeynep.'' Dedikten sonra bana dönmüştü. '' Daha önceden kendini bir yerlerden attığını iki saniyelik yok sayıyorum.'' Derken oldukça ciddiymiş gibi görünüyordu. Yağmur homurdanarak arkasına yaslandığında Emre de bana bakıp göz kırpmıştı. Yağmur'un telefonu çalmaya başladığında ise ikimizde kafamızı ona doğru çevirmiştik.

Yağmur da salondan çıkmaya gerek duymadan telefonu açıp kulağına götürmüş, konuşmaya başlamıştı.

'' Efendim.''

'' Evet burda.''

'' Aslında pek müsait değiliz.''

'' Hayır uyumuyoruz Can.''

'' Evet istemiyorum evime gelmenizi.''

'' Evet Can Emre'yle çok eğleniyoruz o yüzden gelmenizi istemiyoruz.''

'' Çabuk alıştık birbirimize haklısın.''

'' Tamam gelin o zaman.''

'' Çok durmazsınız nasıl olsa.''

Cennet GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin