Bir 'Peki' ile...

408 29 10
                                    

Evet arkadaşlar yeni bölüm karşınızda bolca yorum istiyorum. Multimedia; Jacob :) İyi okumalar :)


Gözleri şiirdi,dudakları ise bir yangın o yangında ölmeyi diledim. Karışık saçlarında kendimi bulmayı,gamzesinden öpmeyi, yüzünü avuçlarım arasına alıp benimsin demeyi istedim...yapamadım...

Jacob'un Gözünden devam;

Orada öylece duruyordu kafasını çevirdi ve önündeki ceset ile ilgilenmeye bir şeyler mırıldanmaya başladı yanına yaklaşıp onu izledim.

'Buradayız,korkmana gerek yok' diyordu dizlerinin üstün de yatan paramparça olan bir cesede. Julia'ya yaklaştım ve elimi omuzuna koydum.

'Julia?' dedim titrek sesim ile. Bana baktı saçları birbirine karışmış yüzüne düşmüş,gözlerinin altları mosmor kesilmişti sadece baktı ve kafasını çevirdi. Yanına diz çöktüm ve ellerim ile yüzünü çevirip bana bakmasını sağladım. Saçlarını gözlerinin önünden çektim kulağının arkasına iteledim.

'Ben buradayım' dedim fısıltı halinde. Sadece yüzüme baktı. Hiç bir şey demedi.

'Korkma' dedim ve kafasını göğsüme koyarak sarıldım. Sessizdi,olduğundan daha sessiz. Kendimden ayırıp cesede baktım kimin olduğunu anlamak için ancak ceset korkunç haldeydi, yüzü bıçaklar ile delik deşik edilmişti bu bir dehşetti. Julia, bunu nasıl yapmış olabilirdi ki? Cesedin kime ait olduğunu anlayamadım. Ve ayağa kalkıp telefon ile görüşme yaptım.

Julia'nın yanına tekrar döndüm. Ve yanına tekrar diz çöküp oturdum aynı şekilde yine gözlerime bakmasını sağladım.

'Bak' dedim dudaklarımı yaladım ve devam ettim.

'Bir kaç polis arkadaşıma haber verdim cesedin kime ait olduğuyla ilgili otopsi yapılacak,eğer bunu sen yaptıysan Julia, bunu bana söylemelisin. Çünkü diğer cesetlerin hepsin de senin izlerin vardı. Eğer bunu sen yaptıysan bu cesedi de bir şekilde intihar süsü olarak gösterip üstünü örteceğim tamam mı? Sana asla bir şey olmayacak,ben olduğum süre boyunca asla!' Yüzüme baktı bir göz yaşı damladı baş parmağım ile sildim gözlerini.

'Ben...' dedi fısıltı halin de ne dediğini anlamaya çalıştım.

'Ben katilim' dedi.

'Hayır hayır hayır sen katil değilsin, sen asla birine zarar veremezsin!'

'Ona verdim...' dedi kimden bahsettiğini biliyordum. Tim'den bahsediyordu.

'İsteyerek yapmadın' dedim.

'Son kez benden af dilemişti, ben ona acımadım onu öldürdüm. Acı çekişini izledim,göz yaşlarının düşüşünü...gözlerimin önün de yok olup gitmesini izledim.' Ona tekrar sarıldım, yanaklarımdan bir göz yaşı süzüldü istemeden. Hayatımda sadece iki kez ağlamıştım bu üçüncü oluyordu. Onun ona yanması, benim ona olan yangınımı artırıyordu...

Arkadaşlar geldiğin de hızlıca gözlerimi silip ayağa kalktım.

'Hey, Jacob' dedi elimi sıkarken. Gülümsemeye uğraştım.

'Sorun ne?' dedi cesedi gösterdim. Önce cesede baktı daha sonra Julia'ya ve bana döndü.

'Dostum, bu büyük bir suç biliyorsun değil mi? Eğer yakalanırsak müebbet bile yiyebiliriz'

'Biliyorum Colin, ama başka çaremiz yok' dedim. Tekrar Julia'ya baktı ve bana yaklaşıp fısıldadı.

'Dostum, bu kızın acilen hastaneye yatması lazım. Bir akıl hastanesine bunlar normal değil' Vücut sıcaklığım sinirlendiğimden artmıştı öfke ile Colin'ine baktım ve konuştum.

SKAO: İntikamın Sızısı 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin