The Darkness of Fire

4.Bölüm

~Nico'nun anlatımından~
Leo ile öpüşürken bir anda benden ayrıldı ve yatağın üstüne oturdu gözlerini yer ile birleştirdi. 

"Evet?" dedim Leo'ya bakarak.

"Ne evet." Dedi bana bakmayarak.

  Gözlerimi ona diktim "Niye uzaklaştın benden?"

Derin nefes aldı ve,"Bilmem, Seni zorluyorum." Dedi. Hala bana bakmıyordu ama suratının düştüğünü görebiliyordum.

Ona doğru yaklaştım ve dudağına bir öpücük kondurdum.

Yavaşça karşılık verip benden ayrıldı,"Nico,yapmak istemediğin şeyleri yapıyorsun." Dedi. Ve tekrar bakışlarını benden kaçırdı.
Ona gözlerimi dikmeye devam ettim "Ya yapmak istiyorsam?"
Bana baktı ve elini çenemden biraz daha yukarıya koydu,"Gerçekten yapmak istiyor musun?" Dedi. Gözlerinin parladığını görebiliyordum.

"Seninim Valdez,izin veriyorum.İstediğini yap." dedim sessizce.

Beni omuzlarımdan tutup oturduğu yatağa attı ve üstüme çıkıp öpmeye başladı.

Dudaklarımdan sonra çenemi öptü sonra ise boynumu öpüp ısırdı.

Dişimi sıktım ve hafifçe gülümsedim.

"Valdeez?" dedim.

"Efendim ölüm meleğim?" Dedi dudaklarıma bakarak.

"Seni sevdiğimi daha önce söylemiş miydim?" dedim gülümseyerek.

Gülümsedi ve anlımı öpüp saçlarıma masaj yaptı,"Evet." Dedi.

Dudaklarıyla büyülenmiş gibi öpmeye başladım.Yumuşacıktı.

Elleri ile tişörtümün eteklerini tuttu çıkarttı ve anlamadığım bir yere attı. Dudaklarımı çekiştirip ısırıyordu.Birşey söylemek istedim ama bırakmıyordu.Yavaşça dudağımı çekip bıraktı ve boynumda sıcak dudaklarını hissettim.Sesimi çıkartmadım.Sadece onu izliyordum.Boynumdan köpürcük kemiğimi sonra ise karnıma doğru öpücüklerini sürdürdü kasıklarıma kadar geldiğine nefesim hızlanmıştı. Ama o kasıklarımda durdu ve doğrulup bana baktı.Kafamı hayır anlamında salladım.Hemen dudaklarıma yapışıp sağ omzuna beni yatırdı saçlarımı okşuyordu.Öpüşmekten falan hiç anlamazdım.O işi Leo'ya bırakıyordum.Saçlarımı yumuşakça okşarken bir amda sertleşmeye başladı ona baktığımda Kaşlarını çatmıştı ve sadece duvara bakıyordu.

"Ne oldu?" diye fısıldadım.

Bir anda titredi ve,"Ha? Ah, şey. Percy ve Annabeth ayrıldı. Ve seni kayıp etmekten korkuyorum." Dedi, bakışları ağlamaklıydı.

Söylediği anda şok oldum ve içime az da olsa bir umut doldu.Ama benim artık Leo'm vardı,Percy'den kime ne?Tişörtümü giydikten sonra Leo'nun yanına gelip ona sarıldım.

Beni sıkıca sarıp,"Beni bırakmazsın değil mi?" Dedi.

Kulağına fısıldadım "Asla."

Bana bakıp anlımı öptü ve,"Ben seni öldüğümde bile bırakmam ruhum seni rahat bırakmaz." Dedi kahkaha atarak.

"Bırakmana izin vermem ki.Ruhunu çağıra çağıra huzur vermem." dedim bende.

"Sen olmayınca huzurlu olmam ben." Dedi yanağımı öperken.

Bir anda çocuğun bana aşık olması ve ben olmadan huzurlu olmayacağını söylemesi pek inandırıcı gelmiyordu.Düşündüklerimi ona çaktırmadım ve sadece sarıldım.

Dışarı çıktık ve dolaşırken Arkamdan bir,"Hey! Leo naber?" Sesi çıktı. Bu o benimle uğraşan çocuktu.

Leo o çocuğa dönüp,"Merhaba Joseph!" Dedi.