İkinci Şans Bölüm 5

41.1K 2.9K 126
                                    


Bölüm 5

Bir süre daha Meltem'e baktım ve oradan ayrıldım. Kalmanın anlamı kalmamıştı. O kızı öptüğüme pişman olmuştum. Yaptığımın yanlışlığını şimdi yalnız kaldığımda daha iyi anlayabiliyordum. Ondan özür dilemek için fırsat kollamış ama onunla yalnız kalacak bir ortam oluşmadığı için bende erkenden ayrılmıştım.

Arabaya bindiğimde düşünecek çok zamanım olmuştu. Böyle bir salaklığı nasıl yaptığıma hayret ederek kendi kendime kızdım. Ama o ağaçlıklı alanda, neşeyle gülen ve gözlerine baktığımda mutlu olan kızı öpmeyi çok istemiştim. Şimdi olsa pişmanlığıma rağmen yine aynı şeyi yapar mıydım bilmiyorum ama büyük olasılıkla yapardım.

Arabayı çekerek telefonumu çıkardım ve Sezin'in numarasını bularak aradım.

"Efendim"

"Merhaba Sezin."

"Merhaba."

"Eylül'ü merak ettim, nasıl oldu."

"İyi, görmek istersen gelebilirsin."

"İsterim"

"Tamam gel bekliyoruz."

Telefonu kapatarak bir süre uzaklara baktım. On beş gün sonra boşanma davamız vardı. Velayet konusunu hiç konuşmamıştık. Eğer hala istiyorsa velayeti Sezin'e verecektim. Aslında avukatım ilişkisini öne sürerek kızımı alabileceğimi söylemişti. Ama bunu yapmak istemiyordum. Kızımın büyüdüğünde annesinin ve benim neden boşandığımızı bilmesini istemiyordum. Sezin kötü bir eş olabilirdi ama Eylül'ü sevdiğini bilirdim.

Bu işin medenice bitmesini istiyordum. Yeteri kadar birbirimizi kırmıştık. Onun üzerine daha fazla gidersem Eylül'ü kullanmaya başlayacaktı ve kızımın yara almadan bu süreci atlatmasını istiyordum ve arada çocuk olduğu sürece öyle ya da böyle bir araya gelecektik.

Eylül'ün her özel gününde birlikte olacaktık hiç olmazsa yüz yüze geldiğimizde birbirimizin yüzüne bakabilmeliydik.

Ben beş yaşındayken annem ve babam boşanmıştı. Üstelik oldukça kötü bir boşanmaydı. Babam annemi aldatmış ve bunu da annem öğrenmişti. Üstelik babamın beraber olduğu kadın hamileydi ve neredeyse çocuk doğmak üzereydi. Kavga gürültü boşanmışlardı. Ben annemde kalmıştım ve annemin babama her kızdığında beni bir piyon gibi kullandığını hatırlıyordum.

Babam boşanmanın arkasından evlenmiş ve yeni karısı ve yeni çocuğu ile ilgilenmeye başlamıştı. Beni alacağı bazı günler pencerenin önünde oturur saatlerce onun gelip beni almasını beklerdim. Çoğu zaman beni alması gereken saatten çok sonra arar ve bir işi çıktığını söylerdi. Böyle durumlarda annem saatlerce bana babamın işe yaramayan bir pislik olduğunu ve kendisini ve beni terk edip gittiğini anlatırdı. Birkaç yıl sonra annemde bir başkasıyla evlendi ve beni babama karşı doldurduğu onca seneden sonra babamla yaşamam gerektiğini söyledi.

Babam'la yaşamaya başladığımda artık iki tane çocuğu vardı. Yıllar geçmiş ona karşı içimde biriken nefret geçmemişti. O evde hep kendimi yabancı ve istenmeyen olarak hissettim. Zaman zaman annemde kalmaya gidiyordum ama aneminde başka çocuğu olmuştu ve bana ayıracak yeteri kadar zamanı hiç olmuyordu. Orası da artık evim değildi. Herkes hayatını bir şekilde düzene sokmuş ve ben ortada kalmış gibi hissediyordum. Bazen arkadaşlarım bana özenirdi iki evim olduğunu söyleyip ne kadar şanslı olduğumdan bahsederlerdi.

Neler yaşadığımı bilmelerine imkan yoktu iki evim olabilirdi ama asla bir yuvam yoktu. Her iki evde de istenmeyen çocuktum. Tüm bunlar neticesinde kötü bir ergenlik geçirdim ve sonunda babamın şimdi ki karısı ve babam benim bir daha kendilerine gelmemi istemediler sebebi de kardeşlerime kötü örnek oluşumdu. Bunu söylediklerinde on dört yaşındaydım.

Sen Benim İkinci ŞansımsınWhere stories live. Discover now