Bölüm 21
Manisa'dan döndükten sonra ilk işim kızımla konuşmak oldu. Eylül bir sürü şeyi belki anlayacak yaşta değildi ama onun anlayacağı şekilde anlatmaya çalıştım.
"Meltem'i seviyor musun Eylül?"
"Evet."
"Peki sürekli bizimle yaşamasını ister misin?"
"Hep burada mı kalacak."
"Evet"
"Peki Sibel abla gidecek mi?"
"Hayır oda burada kalacak."
"Neden?"
Beş yaşındaki çocuğa tekrar sevdiğimi ve evlenmek istediğimi nasıl anlatacaktım hiçbir fikrim yoktu. Benden bir cevap bekliyordu ve ben ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Çünkü bende onu seviyorum ve sende seviyorsun. O zaman onu daha çok görmek güzel olmaz mı?"
"Bilmem, bana içinde prenses olan masallar anlatıyor."
"Sevdin mi?"
"Evet"
"Meltem şu anda çok büyük bir çiftlikte kalıyor. Seni onun yanına götürsem onunla kalır mısın?"
"Ama annem de gelecek mi?"
"Hayır"
"Kalmam"
"Orada atlar var bu ilgini çeker mi?"
"Küçük atlar da var mı?" dedi kızım gözleri mutlulukla parlayarak.
"Evet, küçük atlar da var."
"Tamam, kalırım" dedi gülerek bende ona gülümsedim ve sarıldım.
Birkaç gün sonra Eylül'ü Meltem'in yanına bırakmıştım. Antrenmanlardan dolayı aynı gün geri gelmiştim. Şimdi önümde Sezin'e evleneceğim haberini vermek kalıyordu. Her türlü pisliği yapmaya karar verdiği için bende bundan sonra onun kurallarına göre oynayacaktım.
Buluşma yerinde beklerken, önümdeki bardağı çevirip duruyordum. Sonra kapıdan girdiğinde onu gördüm yine her zaman ki gibi oldukça bakımlıydı ve ona bakarken aslında onun için üzüldüm. Hırsları onu mahvediyordu.
"Merhaba" diyerek karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Merhaba"
"Eylül daha gelmedi mi?"
"Hayır, birkaç gün daha kalacak. Ne içersin?"
"Senin içtiğinden"
"Tamam" diyerek garsonu çağırdım ve içtiğimden bir tane daha söyledim. Bir an önce konuşup buradan gitmek istiyordum. Onunla karşılıklı oturmak bile beni germişti.
"Sezin, lafı uzatmak istemiyorum ben yakında evleneceğim."
"Ne?" dedi şaşırarak. Rengi birden soldu.
"Sakın burada bir rezillik çıkarmaya kalkma buna pişman olursun."
"O Meltem denilen kızla mı?"
"Evet"
"Biliyordum, aranızda bir şey olduğunu biliyordum. Gördün mü haklı çıktım. Kızımı ona bırakmayacağım. Velayeti almak için dava açacağım."
"Sezin iki medeni insan gibi konuşalım, bu tavırlarını bırak yoksa bende kızını para karşılığı sattığını açıklarım."
Bunu dediğim anda birden gerildi. Benden böyle bir şey beklemediği o kadar açıktı ki. Bunu söylemekten de geri kalmadı.
