''İyi bir evliliğin sırrını öğrenmek ister misin?''


''Baba lütfen Amerikan filmlerine çevirmesek?''dedim bıkkınlıkla.


Biliyor musun evlat 'şeklindeki konuşmaları dinleyecek gücüm yoktu.


Babam düpedüz kahkaha attı.


''Git ve Oğuz'un yanında ol.

Bir bok yemiş olsaydı zaten önce öldürür sonra bunları konuşurdum''

Dedi rahatça.



''Benden sakladığı şeyler var '' dedim yumruklarımı sıkarak.


Babamın beni her daim koruyacağını bildiğim için Oğuz'un büyük bir şey yapmayacağını da biliyordum.


''Öldürüp öldürmeme kararını o yüzden sana bıraktım.'' dedi muzipçe.


İkileme düşmüştü yani.

Karar da bana mı kalmıştı.

İyice kafam karışmıştı.


İyi bir şey miydi?

Yoksa sadece dalga mı geçiyordu?


''İç çayını soğudu'' dedi.

Sanki tek derdim çaymış gibi.


Bense ona döndüm.


''Bu kadar rahat olmana inanamıyorum baba.'' dedim sinirle.


Çayına uzanıp bir yudum daha aldı.


''Asıl ben senin bu kadar gerilmene inanamıyorum.

Hem güveniyorsun.

Açıp okumuyorsun bile.

Hem de burada sinirden kuduruyorsun''



Haklıydı.

Okumadım.

Ama kendimle inatlaştım.

Oğuza kayıtsız şartsız güvendiğimi hem o görmeliydi hem de ben.

Ama babam ne dedi.

Git yanında ol.


Sevda bi bok yemişti.

Bugünkü korkusu ondandı.

Aldatmıştı sanırım.

Oğuz da bunu öğrenecekti.

Gerçekten feci bir durumdu yüzleşeceği şey.


Ama ben yanında olup ne diyecektim.

Üzülme sevgilim

Aldatmış geçmiş.

Boşver mi diyecektim.

En son orada yanında olması gereken bendim.

512Where stories live. Discover now