''Sizinle işimiz yok

Gidin'' dedim.

Cüneyt kafasıyla işaret verdi.

İkisi gittiler.

Bizim çocuklar da onlarla beraber gittiler.

Cüneyt de ne söyleyeceğine karar vermiş gibiydi.

''Ceylan hakkında endişelenme Barış

Senin kız gibi çıkmadı''dedi ellerini göğsünde kavuşturup.

''Seni orospu çocuğu!''

Sandalyeden üzerine atladım

Hamlemi bekliyordu.

Altındaki sandalyeyi ani bir hareketle kaldırıp üstüme attı.

Ben de bunu bekliyordum

Dönerek sandalyeden kaçtım.

Dönerken dirseğimle göğsüne vurdum.

Oda bileğimi yakalayıp ters çevirdi.

Göğsüne attığım dirsekle hafifçe bükülürken kolumu da çektiği için canım acıdı.

Dönüşümü tamamladığımda bu sefer arkasındaydım fakat bir elim hala öndeydi.

Beni çekererek sırtından aşağıya attı.

Fakat sırtından beni çekerek düşürürken ben de bacaklarımı boynuna doladığım için

Yerde dertop bir halde yuvarlandık.

Yuvarlanmamız bittiğinde ikimiz de çevik hareketlerle ayağa kalktık.

Şimdi birbirimize bakıyorduk.

Gülümsedi nefes nefese.

''Evlenecektin kurtardım seni daha ne istiyorsun?''

Tam elimi kaldırıp saldıracaktım ki



''BIRAK!''

Arkamı döndüğümde Oğuzu gördüm.

Çok farklıydı.

Hiç böyle görmemiştim.

Elinde buruşturulmuş bir kağıt tutuyordu.

Ben Cüneyti bıraktım.

Kenara çekildim.

Bizimkilerin yanına geçtim.

Daha ciddi şeyler dönüyordu.

''Çık dışarı''dedi sessizce

Tabii ki onu burada bu itle bırakacak değildim.

İtiraz etmek için ağzımı açtım.

''SANA

DIŞARI ÇIK

DEDİM''

İtiraz etmeden dışarı çıktım.

--------------

Oğuz

Elimdeki kağıdı kaldırdım.

Kağıt titriyordu.

Elim titriyordu.

Dişlerimin arasından.

''Bana bunun doğru olmadığını söyle!''dedim sinirle.

Yüzüme ve kağıda anlamazca bakıyordu.

512Onde histórias criam vida. Descubra agora