38. Bölüm • Geçmiş Zamanda Sen Şimdiki Zaman Ben

1.8K 116 16
                                    

Herkese merhaba :) yeni bölümü bırakıp gidiyorum. Bölüm cecelistkorman 'a gidiyor. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar :)

38. Bölüm

Güneşli bir öğle vaktiydi. Her bir tel örgünün arasına beyaz papatya sıkıştırılmış kapıdan içeri girdi Zeynep ve Kerem. Ellerini bir an olsun ayırmıyorlardı. Zeynep'in diğer eli yere kadar uzanan beyaz elbisenin eteğindeydi. Arada birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı. Dallarına renkli şeritler asılmış ağaçların arasından geçerlerken Kerem birden durdu. Zeynep bunun üstüne ona döndü.

Kerem boşta duran diğer eli ile Zeynep'in elini tuttu. Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı.

"Sana bir şey demek istiyorum." dedi Kerem.

O an biri gelip önlerine kırmızı bir halı serdi ve gitti. Zeynep şaşkınca bakıyordu. Bir yandan da gülüyordu. Güzel şeyler olacaktı ama ne olduğunu bilmiyordu.

Kerem Zeynep'in bir elini bıraktı ve bir adım attı. Zeynep'te Kerem'e uydu. "Ellerin sürekli ellerimde olsun istiyorum." dedi Kerem. Zeynep gülümsedi. Birden biri geldi ve Kerem'in eline bir buket papatya bırakıp gitti. Kerem elindeki buketten bir tane papatya alıp Zeynep'in kulağının arkasına sıkıştırdı. Ardından buketi uzattı ve "Her akşam sana çiçek getirmek istiyorum." dedi. Zeynep şaşkınlık içerisinde çiçeği aldı.

Yanlarına iki tane daha adam geldi ve Zeynep'i el birliği ile kaldırıp götürmeye başladılar. Zeynep ne olduğunu anlayamazken Kerem "Gittiğin her yere bende gelmek istiyorum!" dedi. Kerem'in bu sözünün ardından adamlar Zeynep'i bırakıp geldikleri gibi gittiler.

Kerem Zeynep'in karşısına geçip yanağını okşamaya başladı. "Sabahları ilk gördüğüm sen ol istiyorum. Akşamları da en son gördüğüm ol istiyorum!" dedi.

Zeynep şaşkınca Kerem'e bakıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Dudaklarında yarım bir gülümseme vardı.

"Hayatında daha büyük bir yerim olsun istiyorum Zeynep!" dedi Kerem

Zeynep derin bir nefes aldı. Kerem gülümseyerek geri geri gitti ve kollarını açıp bağırdı. "Hayatının geri kalanına talibim!"

O an etraftan trompet ve trampet çalarak bir kaç kişi geldi. Onların arkasından ise ellerinde renkli şeritler olan bir kaç kişi...

Zeynep dolan gözleri ile Kerem'e bakarken birden insanlar ellerindeki renki şeritler ile Zeynep'in etrafında dönmeye, şeritleri sallamaya başladılar. Trompet ve trampet sesleri eğlenceli bir hal alırken Kerem Zeynep'in yanına geldi ve ona sarıldı. Zeynep Kerem'in boynuna bir öpücük kondurduktan sonra geri çekilip yüzüne baktı. Hafif hafif dans ederlerken Kerem elini karşıya doğru tuttu. O an bir ses duyuldu ve kafalarından aşağıya bir şeyler dökülmeye başladı. Dökülen şey konfetiydi. Kerem'in eli ile gösterdiği her yerden bir konfeti patlıyordu. Zeynep çok mutlu olmuştu. Aynı zamanda kulaklarında yankılanan hareketli melodi ile çok eğleniyordu.

O an Kerem Zeynep'in kulağına fısıldadı. "Seninle evlenmek istiyorum!"

"Kerem... Oğlum... Doktor Bey, elini oynattı! Doktor!" diye bağırdı Sevim Hanım. 4 gün olmuştu. Kerem dört gündür yoğun bakımdaydı. 4. günün sonunda gördüğü rüya sonucunda hareket etmişti.

Doktorların odaya girmesi ardından Sevim Hanım çıktı. Gülümseyerek pencerenin yanına geldi ve içeriyi izleyeme başladı. O gün hastaneye geldiklerinde Kerem'in durumu çok kötüydü. Boğulmasından çok aldığı darbelerdi onu 4 gündür yoğun bakımda tutan.

O günden sonra Can evden dışarı çıkmamıştı. Çok pişmandı. Annesi her gün hastaneye gidip Sevim Hanım'la konuşuyordu. Can'ın annesi sayesinde son durumlardan haberi oluyordu. Erhan Bey şehir dışında olduğu için yaşananlardan haberi yoktu. Yağmur 4 gün içinde sadece iki kere ziyaret etmişti Can'ı. Onun dışında telefon sayesinde sürekli iletişim halindelerdi.

Soğuk AyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin