1

326 29 2
                                    

Kaç yıldır okuyor olursanız olun, yeni bir okul yılına başladığınız gün içinizi bir heyecan kaplar. Bundan daha da heyecanlı olan gün, yalnızca yılın değil aynı zamanda okulun da değiştiği yıldır; liseye başladığınız yıl. Tamamen başka insanlar, başka yüzler, bambaşka davranışlar ve eskisinden daha farklı ve ağır dersler.

O sabah birisi dinç, birisi zorla; birisi neşeyle diğeri saf nefret ile yataktan kalkmış olan iki gencin de ortak olarak hissettikleri tek duygu kalplerinin normalden biraz daha hızlı çarpmasına yol açan heyecandı.

***

Liam, ailesine veda ettikten sonra birkaç saniye daha çoktan köşeden sola dönüp gözden kaybolan kırmızı arabanın arkasından baktı. Olabildiğince yavaş hareketlerle topuklarının üzerinde döndü ve çekingence yıllarını geçireceği bahçeye,anılarını paylaşması muhtemel olan insanlara göz gezdirdi. Girişken bir tip değildi bu yüzden birilerinin gelip diyalog kurmaya çalışmasını veya en azından geçerken yanlışlıkla omzuna çarpmasını dileyerek beklemeye başladı.

Okulun geniş bir bahçesi vardı, sağ tarafta sık ağaçlar öğrencilerin oturup laflayabilmeleri için masalar, sol tarafta ise futbol ve basketbol sahaları vardı. Sporla pek ilgisi yoktu ama yine de güzel olduğunu düşündü.

Biranda ders programını almadığı aklına geldi ve asılı olan programlara bakmak için binaya doğru ilerledi, yanından geçerken çarptığı çocuğa dikkat etmedi. Az önce bunun olmasını dilemişti ama şimdi durum farklıydı, derse az kalmıştı ve ilk dersinin hangisi olduğunu öğrenmek için acele ediyordu.

***

Zayn, eğitim hayatı boyunca geçirdiği tüm sabahlar gibi, bu sabah da çok sevdiği uykusuna yenik düşmüş ve geç kalmaktan kıl payı kurtulmuştu. Uyuyakaldığını fark edince gözlerini fal taşı gibi açtı ve hemen dolaba atıldı. Çok hızlı kalktığı için biran gözü kararmıştı. Ne giydiğinin bir önemi yoktu.

Ailesine veda etme fırsatı bulamadan evden dışarı fırladı ve koşmaya başladı. Saatine bakmak için kafasını eğdiği sırada az daha sağ taraftan gelen kırmızı arabanın altında kalacaktı. Neyse ki araba acı bir fren sesiyle tam zamanında durabilmişti. Okula vardığında derse geç kalmamıştı ama dersin başlamasına çok az bir süre kalmıştı bu yüzden koşmayı bırakmadı.

Acelesi yüzünden ne az önce Liam'ın hayranlıkla baktığı güzel ağaçları ne de kendi ilgisini çekebilecek futbol ve basketbol sahalarını fark etmemişti. Yalnızca binaya odaklıydı. Merdivenleri hızlıca tırmanırken onun kadar olmasa da acelesi var gibi görünen bir çocuğa çarptı. Çocuk ona dönüp bakmamıştı, hatta darbeyi fark etmemiş gibi bir hali vardı.

Çocuk şimdi ders programlarının asılı olduğu panonun önünde dikiliyordu. Hem ilk dersini öğrenmek hem de çocuktan özür dilemek amacıyla panoya yaklaştı.

''Kusura bakma.'' dedi Zayn. Liam, çocuğun onunla konuşmakta olduğunu fark etmedi,pek göze çarpan birisi olduğunu düşünmüyordu kendisinin. Bu yüzden az önce duyduğu ''Kusura bakma.'' kelimelerine aldırmadı bile.

İngilizce sınıfının hangisi olduğunu sormak üzere bir saniyeliğine gözlerini panodan ayırıp çocuğa baktı.Zayn'e.

İşte o zaman

Ela gözler kahverengi gözlerle tanıştı.

Hırka kareli gömlekle tanıştı.

Joker Batman ile tanıştı.

Zayn, Liam ile tanıştı.

The Butterfly Effect || ZiamWhere stories live. Discover now