Savaş

1.3K 42 5
                                    

Multideki Efe sarışın piç

Güne yine annemin güzel sesiyle uyandım. Kahvaltı yapıp okula gittim. İlk ders çok sıkıcı geçti. Matematikti ve 1 saat daha matematiğe tahammül edemeyeceğimden nasıl olsa özel okul olduğundan 2. derse girmedim ve kantinde oturdum. Sıcak bi kahve alıp masalardan birine oturdum.

Kahvemden ilk yudumumu almıştımki bi inleme sesi duydum. Sesin olduğu yöne doğru gittim. Koridora gizlice baktığımda Savaş ve adını derste öğrendiğim Efe yani sarışın piç ordaydı. Bide hiç görmediğim bi çocuk vardı yanlarında. Çocuk Savaş'a yalvarıyodu.

"Abi valla benim bi suçum yok valla."  Diyerek diz çöktü çocuk.

"Kes sesini." Dedi Efe.

Savaş'ın sesi çıkmıyodu. Çocuğa seni öldürücem bakışları atıyodu. Birden boğazından tuttu ve duvara yasladı onu. Çocuk nefes alamıyodu. Korkudan ne yapacağımı bilemedim.

"Bidaha o kızın 5 metre yakınında olmayacaksın anladın mı?" Dedi Savaş sinirle soluyarak. Hangi kızdan bahsettiklerini merak etmiştim. En sonunda dayanamayıp ortalarına atladım.

"Bıraksana çocuğu. Insan gibi konuşamıyo musunuz siz?" Diye bağırdım. Savaş beni görünce önce şaşırıp afallasada hemen kendini toplayıp çocuğu bıraktı ve bana yaklaşmaya başladı.

Kahverengi gözlerini bana dikip, sert ve uyarıcı ses tonuyla "Seni ilgilendirmez yeni kız. " dedi.

"Benim bi adım var." dedim onun dediğini umursamayarak. Buna kızmış olucakki bi sabır çekerek "Sence umrumda mı?" dedi.

"Bence olmalı." Dedim kendimden hiç taviz vermeyerek.

"Ya olmazsa?" Tek kaşını kaldırmış bana bakıyodu.

Sarışın piçe yaptığımı yapmaya çalıştım ama elini döndürdükten sonra sırtında birlestiricekken o döndürdü kolumu ve sırtımda birleştirerek sırtımı vücuduyla birleştirdi. Kulağıma eğilip "Beni hafife alma yeni kız." Dedi. Sinirlendim ve tek kolumu ondan kurtararak onunkileri sırtında birleştirdim ve diğer elimle saçını kavrayarak parmak uçlarımda yükselip kulağına ulaştım. Fısılayarak "sende beni hafife alma Savaş." Dedim ve kolunu bırakıp kantine doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelip kolumu tuttu. Beni durdurup kulağıma tekrar eğildi ve "Seni bilmem ama sakın benle uğraşma kalkma yeni kız. Yoksa çok kötü olur" dedi. 

Yüzümü ona dönüp parmak uçlarımda yükseldim ve onla yüzlerimizin aynı hizaya gelmesini sağladım. Gözlerinin içine bakıp onun aksine sakin tavrımla gülümseyerek "adım Cansu" dedim. Bişey demesine izin vermeden kolumu ondan kurtardım ve hızlıca oradan uzaklaştım.

Cevap vermedi ama güldüğüne emindim. En azından tebessüm etmiştir. Kimi kandırıyorum. Söylediklerine karşı alakasız şeyler söyleyerek fazlasıyla sinirlendirdim onu. Ama bu şu anda umrumda değildi.

Zil çaldı ve bahçeye indim. Boş bi banka oturduğumda tam karşımdaki Savaş ve çetesini gördüm. Anında Savaş'la göz göze geldik. Ne ben kafamı çevirdim ne de o.

"Şu çocuğu kesmekten vazgeç."

Yanıma oturan kişiye baktığımda bir adet gamzeli Barış gördüm. Barış'la dünden sonra kardeş gibi olmuştuk. Çok sıcakkanlı bi çocuktu. Kısa sürede güvenmiştim ona.

"Kimseyi kestiğim falan yok." Diye yalandan çıkıştım Barış'a.

"Hı tabi tabi."

"Ya o değilde Dolunay çok güzel kız değilmi?" Dediğimde Barış'ın kızardığını anlamamak için kör olmak lazımdı. Dünde Barış'ın Dolunay'a kaçamak bakışlarını farkettim. Oda onu seviyo ama ikiside açılmıyo. Çok saçma. Ama ben bunları yaparım.

Tecavüzcünün Kızı (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin