Çatışma tüm hızıyla devam ediyordu.

Şuan bazılarının önceliği helikoptere ateş açmaktı.

Ama grift bir şekilde birbirlerinin içine geçtikleri için bize hedef almak onları da hedef yapıyordu.


Ben karakola atladığımda çatışmadaki askerlerin biri ikisi dönüp baktılar.

Karakol  komutanı yanıma geldi.

Benim gözüm hala halattaydı.

Askerlerin sağ salim inmesini bekliyordum.


''Komutanım,yaralımız var''dedi.

Elimle dur işareti yaptım.


Selim benden sonra indİ.


''Herkesin sağ salim indiğinden emin ol asker''


Selim kafasıyla onaylayınca komutanın yanına gittim.

Telsizden tugaya helikopter yollamasını söyledim.


''Kaç kişi?''


''İki''


Bu sefer helikopteri bekleyecek zaman yoktu


Yusuf komutana telsizle seslendim.


''İki asker yaralı helikoptere çıkartacağız''


Yaralılar karakolun içindeydi.


İki asker  halatın altına doğru taşıdı.

''Selim Yusuf komutanınla beraber çıkartın'' dedim.


Sedye salacaklardı.

Halatla sedyeyi sabitlemeleri gerekiyordu.

Askerlerin başında da Selim çıkacaktı helikoptere.



Bizim tim inmişti.


''Tim !

Benim grubumdakiler beni takip etsin.


Sevda!

Sen de karakolun içine dağıt askerleri.

Çatışmaya içeriden devam edin''


Sevda donuk gözlerle bana bakıyordu.


Kollarından tutup sarstım.


''SEVDA!!

KENDİNE GEL!!

BU BİR EMİRDİR ASKER!!''


Sevda toparlandı.

Askerlerine işaret ederek içeriye mevziye yerleştirdi.

512Where stories live. Discover now