21.

561 87 47
                                        

Deniz'den

Bugün halletmem gereken bir kaç ev işi vardı. Ayrıca bir de Koray bey'i arayacaktım. Geçen gün Adem bana ondan ve Toprak'tan bahsetmişti. Bu konu hakkında birlikte uzun uzun konuşmuştuk.

İlk başta kreş konusunu açmayacaktık oğlumuza, ilk önce onu Toprak ile tanıştıracaktık. Koray bey'den de bir ricada bulunacaktık. Ondan, Toprak'a kreş hakkında bebeğimize güzel şeyler söylemesini isteyecektik.

Amacımız sadece onun arada bir başka bir ortama girip orda eğlenmesiydi. Ben zaten artık evden çalışıyordum o yüzden evde olması sorun değildi, sadece dediğim gibi onun da biraz kafasını dağıtabilmesini istiyorduk.

Koray bey'i bu yüzden arayıp evimize davet edecektim. Güneş'i öğle uykusuna yatırdığımda arar konuşurdum kendisi ile.

Minik Güneş'im şuan mama sandalyesinde otururken arabalarını sürüyordu. Az önce birlikte kahvaltımızı yapmıştık ve ben şimdi bulaşıkları makineye doldururken bebeğim de mutfakta bana varlığı ile eşlik ediyordu.

"Bu akşam ne yiyelim oğlum?"

"Biymiyoyum baba."

Hmmlayarak ne pişirebileceğimi düşünmeye başladım. Aklıma bir şey gelmezken bulaşıklar bitmiştim bile. Sonra düşünürüm diyerek ellerimi kenarda duran havluya sildim ve oğlumu mama sandalyesinden alarak birlikte salona geçtik.

Onun için yeni oyuncaklar almıştık ve Güneş dün akşam sütünü içerken uyumadan önce benimle yarın, yani bugün, o oyuncaklar ile oynamak istediğini söylemişti.

Birlikte merdivenlerden çıkarak bebeğimizin güzel odasına geldiğimizde onu yeni waffle yapma oyuncağının yanına bıraktım. Kendisi sürekli otobüsleri ve diğer araçları ile oynadığı için biraz farklı oyuncaklar almıştık bu sefer.

 Kendisi sürekli otobüsleri ve diğer araçları ile oynadığı için biraz farklı oyuncaklar almıştık bu sefer

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Baba sana waffye pişiyicem!"

"Karnım çok aç bebeğim, çok güzel olur."

"Sen oyaya otuy bekye baba!"

Bana minik işaret parmağı ile gösterdiği yere bakarak gidip odasındaki koltuğa oturdum. Minik aşçım dört tane yumurtayı kırmızı kabın içine kırarak süt ve un da eklemişti. Ardından yeşil çırpma aleti ile hamurunu karıştırmaya başladı.

"Hamuyum hasıy! Şimdi pişiymem geyekiyoy baba."

"Aferin benim oğluma, ne kadar akıllı bir bebeğim var benim?"

Güneş'im hayali hamurunu waffle makinesine aktarırken içine bir tane plastik waffle koymuştu. İlki pişince de diğer üçünü de minik elleri ile pişirmiş ve ikişer taneyi birer tabağa koymuştu.

"Şikoyatayı şoş mu yoksa yeçel mi isteysin baba?"

"Hmm reçel olsun bebeğim lütfen."

"Hmhm yeçeli ben yaptım!"

"Vay canına! Benim oğlum reçelini bile kendi yapmış!"

Güneş kıkırdayarak benim wafflelarımın üstüne reçel sürmüş ve kendisininkilere de beni hiç şaşırtmayarak çikolatalı sos dökmüştü. Ardından tabakları güzelce önüne yerleştirerek bardaklarımızı da koymuş ve beni çağırmıştı. Tabakların yanına da, eğer daha fazla sos yada reçel istersek koyabilelim diye birer kaşık koymuştu.

"Baba, del!"

Oturduğum yerden kalkarak bebeğimin yanına gittim ve yumuşak oyun halısına oturdum. Gözlerimi tabağıma çevirerek konuşmaya başladım.

"Ellerine sağlık minik aşçım! Çok lezzetli görünüyorlar, hemen yiyeceğim!"

Elime plastik waffle'ı alarak onu ısırıyormuş gibi yapmıştım. Güneş de bana eşlik ederek kendi waffle'ını yemeye başlamıştı. Yerken sürekli ne kadar lezzetli olduğundan bahsetmiştim ve bebeğim utanarak bakışlarını kaçırmıştı. Yanaklarının pembeye bürünmesi onu ekstra tatlı yapmıştı.

"Bundan sonra evdeki yemeklerden sen sorumlusun Güneş, tamam mı bebeğim?"

"Hayıy baba, ben yeyvizyon izyeyim sen ve Aydem babam yemek yapayken!"

Aldığım cevaba gülerek ikinci waffle'ımı yemeye başladım. Bebeğimle sohbet ederek hepsini yiyince birlikte oyuncakları toplayarak minik bir bez değiştirme için bez değiştirme masasına geçmiştik.

Güneş'in eline otobüslü peluşunu vererek altındaki şortunu indirdim. Ardından zıbınını açarak bezini de açtım. Bebeğim ise bacaklarını sallayarak bana hiç yardımcı olmuyordu.

"Bebeğim neden bacaklarını sallıyorsun?"

"Öyye istiyoyum baba."

Kahkaha atarken yaramaz bebeğimin tombul bacağından acıtmadan hafifçe ısırdım. Güneş çığlık atınca gülerek ıslak mendil ile altını sildim. Ardından pis bezi ve mendilleri alarak çöpe attım ve altına temiz bezi yerleştirerek önden kapattım. Beyaz zıbınını da kapatınca şortunu yeniden giydirdim.

"Bitti bile."

Onu kucağıma alarak aşağıya indiğimde gözlerimi saate çevirmiştim. Öğle uykumuza iki saat vardı daha. Güneş ile birlikte koltuklara geçince onun isteği üzerine eline otobüslü peluşunu vermiş ve televizyonu açmıştım. Ardından telefonuma uzanıp mesajlarımı kontrol etmiştim. Adem'den gelen mesajlara cevap yazarak biraz telefon ile oyalandım.

"Baba su istiyoyum."

Oğlumun sesini duyunca hızlıca kafamı sallayarak yerimden kalktım ve mutfaktaki su dolu biberonunu lavaboya boşaltarak hafif soğuk su doldurdum. Dolaptan su vermiyorduk fakat ılık yada sıcak olmamasına da dikkat ediyorduk. Havalar sonuçta çok sıcaktı.

Yeniden bebeğimin yanına dönerek ona biberonunu uzattım. Güneş'im bana teşekkür ederek elimden biberonunu aldı ve minik dudakları arasına götürerek içmeye başladı. Bende yeniden yanına oturarak telefonuma dönmüştüm.

Aradan bir yarım saat geçerken koltukta uyuyakalan bebeğim ile karşılaşmış ve gülümseyerek üzerine ince bir örtü örtmüştüm. Televizyonu da kapatarak ağzından biberonu çektim ve onun yerine emziğini verdim. Eğer onu kucağıma alsam uyanırdı, bunu bildiğimden dolayı burda uyumasına izin verecektim.

Onun tamamen uykuya daldığından emin olduktan sonra geçen gün kaydettiğim Koray bey'in numarasını buldum ve aradım. Telefon bir kaç çalışta açılmıştı.

"Alo?"

"Merhaba Koray bey, ben Adem'in eşi Deniz. Geçen hafta tanışmışsınız."

"Ah evet hatırladım, buyrun?"

"Koray bey, biz kreş teklifinize çok sevindik fakat bebeğimizin öncesinde sizin oğlunuz ile arkadaş olmasını çok isteriz. Bir daha kreşte böyle şeyler yaşamayacağını anlasın istiyoruz. Eğer sizin için sorun yoksa oğlunuz ile haftasonu bize gelmek ister misiniz?"

Onun cevabını dinlerken olumsuz bir yanıt ile karşılaşmadığıma sevindim. Kendisi çok sevinerek Toprak ile geleceğini söylemişti. Günü ve saati de ayarladıktan sonra vedalaşarak telefonu kapatmıştık.

Umarım Güneş için güzel bir yeni sayfa açabilirdik böylece.

-

-

-

-

-

-

Canım 🧇 çekti ya ama Güneş'in elinden...

Bakın, herkes oy verince yb hemen geldi...

OY VERELİM OLUR MU???

BUSWhere stories live. Discover now