''Oğuz bir şey der misin lütfen?

Hayatımıza müdahale etmiyor mu?''


Oğuz bir süre bekledikten sonra konuştu.


''Seni korumam için ya da yanında kalmam için yasal bir dayanağım yok Ceylan'' dedi.

Bu sefer ona hırladım.


''İşimize geleni kabul ettik.

Peki sonra ne olacak.

Her beğenmediği şeyde emirler verecek.

Şunu yapın 

Hayır olmadı şimdi de bunu yapın diyecek.

Tanımadığımız bir adamın kuklası mı olacağız?''


''Ceylan,bi de şu yönden bak.

Şimdi seni alsa götürse

Ya da kızımı zorla tutuyor dese.

Hükümette adamları var.

Hapse girsem 

Seni de dünyanın bi ucuna götürseler?''


Sinirle bağırdım

''Bu da evlenme teklifiniz mi komutanım?''


Kahkaha sesi geldi.

Komutan çok keyifliydi.

Bi elinde mısırı eksikti.


İkimiz de sinirle ona bakıyorduk.


''Kız iyi dedi asker.

Evlenme teklifi edeceksin artık.''


Oğuz daha çok maskara olmamamız için kolumdan tutarak dışarıya çıkardı.


Şimdi bom boş helikopter alanındaydık.



''Kızım sen bana kafayı yedirecek misin?''


Omuz silktim.


''Annemle  babam gibi mi olalım Oğuz.

Zorla evlenelim.

Onlar da birileri öyle istedi diye evlenmişler.

Bizde de babam istiyor.

Sonra ne olacak?

Çocuğumuz olunca?''


Haklıydım işte.

İkinci bir nesle daha ölü ikizler yaşatamazdım.


''Kızım biz birbirimizi sevmiyor muyuz?''


Oğuzun anlayamadığı şey şuydu


''Evlenmek diyorsun Oğuz

Çıkmak,

Sevgili olmak ayrı

512Where stories live. Discover now