Bölüm 19 - İlk Kıskanma Vakası

33.3K 1.4K 17
                                    

Ohh... Yaptık güzel güzel tatilimizi, araya çöpçatanlık bile sıkıştırdık. Resmen benden kız istendi onu da verdim gitti... Normal insanlar tatilde güneşlenir, yüzer biz ekşınlarımıza ekşın kattık. Ama çok güzel oldu çokta süper oldu. Neyse... Sizi de bir ay beklettik. Bu arada arkadaşlarla tatile çıkıyorsanız benden size öneri; bir adet temizlik yapabilen ve bir adet yemek yapabilen arkadaşınız mutlaka olsun yoksa bir ayda on kilo verebiliyorsunuz. Ayrıca evi buluyorsanız benim gibi altıncı katta asansörlü bulmayın, resmen bacak kası yaptık.

E başlayalım mı artık...

'Sevgilim, geleceğim, kalbimin atmasına neden olan kadın ol... Benim ol Buğlem' beklenti ile kızın gözlerine baktığında Buğlem elinin tersi ile gözyaşlarını silmiş ardından derin bir nefes almıştı. Adamın gözlerinde bütün duyguları görebilmenin rahatlığı ile sertçe yutkunmuştu.

'Cevap versene kız' Yiğit'in sesi ile kafasına iki üç tokat yediğinde Buğlem adamın şaşkınlığından yararlanarak hızla Vuslat'ın boynuna sarılmıştı. Vuslat şaşkınlıkla olduğu yerde donarken kızların sarıl der gibi haraketler yaparken Vuslat'ta sonunda kızın beline sıkıca sarıldı. Kızın omuzu üzerindeki hıçkırıkları ile daha çok sarmıştı bedenini.

'Allahım çok şükür' mırıldanarak kızın kokusunu ciğerlerine çektiğinde mahallelinin alkışlarını da duymuştu. Bedenleri ayrıldığında kızın ellerini sıkıca tuttu.

'Kader, fazla mükemmel' Vulsat'ın cümlesi ile Buğlem gülümseyerek bakmıştı adama.

'Tesadüfler, fazlasıyla kader' Buğlem konuştuğunda ise anında omuzlarına çeket bırakılmıştı. Adam kızın pijamalı haline bakıp tek kaşını havalandırdı.

'Hadi yeter bu kadar şov' diyen Ece ile hepsi birlikte binaya tekrar girmişlerdi. Eve çıkıp salona geçtiklerinde erkekler şaşkınlıkla etraftakilere bakmıştı.

'Siz ne yapıyordunuz?' diyen Eymen ile kızlar kaşlarını havalandırırken dördü birden ayaklanıp ortadaki sandıkları hızla kucaklamışlardı. Hızlı adımlarla içeri götürdüklerinde adamlar anlamasa da kızların tekrar gelişini izlediler.

'Onlar neydi?'

'Eskiler!' Eylül'ün biraz sesli konuşmasından sonra adamlar şüphelense de beklenen şey Yiğit'ten gelmişti.

'Ne eskisi?'

'Ya bebeklik kıyafetleri, fotoğraflar felan'

'Baksaydık'

'Olmaz!' yerinden fırlayan Ece ile adamlar iyiden iyiye kıllanmışlardı. Yiğit ayağa kalkıp kızların gittiği odaya ilerleyince Eylül koşarak önüne geçip kapının önünde durdu.

'Bakalım bir ya'

'Olmaz, yani sonra'

'Şimdi bakalım ne olacak'

'Hayır ya, olmaz'

'Ne saklıyorsun Eylül?' adamın sorusu ile kız başını eğdiğinde Yiğit'in de kaşları çatılmıştı.

'Ne saklıyorsun!' adamın bağırması ile Ece yanlarına koşmuştu hemen.

'Benim kıyafetlerim, bağırma kıza Yiğit' mırıldanmasından sonra Yiğit'in bakışları bu kez Ece'yi bulmuştu.

'Ne geziyor burada kıyafetlerin?'

'Kimseye söylemek yok ama'

'Kızdıracak bir şey değilse yok'

'Peki, gel' diyerek kapıyı araladığında adam şaşkınlıkla odaya bakmış ardından gözlerini kocaman açmıştı.

'Bunlar ne kızım?'

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Where stories live. Discover now