''Kızım bizi vururlarsa ilk kurşunla vururlar''


Yapabilecek miydim?

Tabii ki.

Bu saatten sonra kendimi buna adamalıydım.


''Asker olmaya karar vermişsin?''

Komutanla konuşmuş olmalıydı.

Kafamı salladım.


''Giydiğim üniformanın hakkını vermek istiyorum Oğuz,

beni eğitir misin?''


Yüzüme baktı.

Çok derin bakıyordu.

Bir elini dudağıma uzattı.

Parmağıyla yavaşça sızan kanı  sıyırdı.

Parmağını ağzına götürüp,elindeki kanı emdi.


İçim bi  hoş olmuştu,bunu yaparken gözlerimi gözlerinden ayırmamıştı.


''Eğitirim asker ama bana sağlam lazımsın''

Gözlerine baktım.

Bu adam .

Bu adam.

Cümleyi tamamlayamıyordum

Onun hakkında net bir cümle bile kuramıyordum.

Yüzüne bakıp kalmıştım.


Kazıttığım saçlarımı eliyle karıştırdı.


''Yakışmış,komutan''

Güldüm.


''Biliyorum,bordo bereli bir kadının ekibe kendini kabul ettirmesi çok zor

Beni kadın olarak görmelerini istemiyorum.

Sen bile öyle görüyorsun.

Her an saçma bir iş yapacakmışım gibi.

Her an yanımdakini tehlikeye atacakmışım gibi.''

Kafamı kaldırıp tekrar yüzüne baktım.


''Sen hep yalnız çalışmışsın Ceylan,

Bundan sonra adın ceylan,geçmişini unut.

Burada takım çalışmasına alışman gerekiyor.

O gün seninle karşılaştığımız çatışmada,siz adamı bize bıraktınız.

Hiç bir bordo,arkasında adam bırakmaz.

Öleceğini de bilse bırakmaz.

Fark bu.''


Kafamı salladım.

Bunu öğrenmem gerekiyordu.


''Yarın seni saha çalışmasına çıkaracağım

Orada benim çalıştırdığım birlikle beraber sen de eğitim alacaksın.

512Where stories live. Discover now