2-Basılma

39.6K 844 410
                                    

Gece ikide buluşmak üzere anlaşmıştık ama evde sıkıldığım için yarım saat erken çıkmıştım. Yolda yürürken heyecanlıydım. Uzun süredir aramamama rağmen Kaan buluşmayı kabul etmişti. O da uzun süredir sevişmiyor olabilir diye düşündüm ama sonra o piçin boş kalmayacağını fark edip nedenin bu olmadığını anladım.

Nedeni her neyse de buluşmayı kabul etmesi beni çok sevindirmişti aksi halde sağ elimin marifetlerine mecbur kalacaktım ve bugün - Efe'yi, onun mükemmel vücudunu neredeyse çırılçıplak gördükten sonra - bu yetmeyecekmiş gibi geliyordu. Aslında arayabileceğim birkaç kız vardı bir lafımla altıma girecek ama şuan istediğim şey kesinlikle nazik olmak değildi. Bu gece çok sert olacaktı.

Ormana giden yolda ki derenin üstündeki köprüden geçerken evimizin yerinin gerçekten güzel olduğunu düşündüm. Deredir, ormandır bunlar ikisi birlikte yerleşim yerlerine çok yakın bulunması zor olan şeylerdi ve bizim yürüme mesafemizde ikisi de vardı. Hatta ormanın içinde küçük bir göl bile vardı ki bu göl benim gizli bölgemdi diyebilirim. Tamam, herkes orada bir göl olduğunu biliyordu ama kimse düşünmek istediğimde bu gölün kenarına gelip oturduğumu, gölü izlemenin beni sakinleştirdiğini bilmiyordu. Bu yüzden gizli sayılırdı.

Yine gidip gölün kenarına oturdum ama bu sefer işin düşünmekle alakası yoktu - aksine düşünmemekle alakalıydı. Efe'nin vücudu aklımdan çıkmıyordu ve aletim demir gibi olmuştu. Kaan bir an önce gelse çok iyi olacaktı.

Kaan'la okuldan tanışıyorduk. On birinci sınıfın başında nakil gelmişti. Bana olan dik bakışlarını farketmiştim tanışmadan önce. Bakışlara alışkındım çünkü etrafımdaki erkeklere göre yakışıklılığım daha ön plandaydı. Ama Kaan gerçekten dik bakıyordu ve ilk defa bir erkek beni baya baya dikizliyordu. Aslında bunu farkettiğimde sevinmiştim çünkü erkeklere ilgim olduğunu ve bir şeyler yaşamak istediğimi biliyordum. Okulda ortak arkadaşlar bahanesiyle tanışmıştık ve onunda istediğini anlatan bir şekilde, kaynaşmamamız çok hızlı olmuştu. Beraber vakit geçirmeye başladık. İkimiz de birbirimize kanka ayağı yapıyorduk ama amacın farklı olduğunun ikimiz de farkındaydık. Okul çıkışlarında eve birlikte gidiyorduk çünkü evi bizim evimize yakındı.

Yine bir gün okul dönüşü bizim sitenin önüne geldiğimizde tam siteye girecekken beni durdurmuştu.

"Kanka hiç eve gidesim yok biraz yürüsek mi ormana doğru? Hava da güzel hem." demişti. Hava mart ayı olmasına rağmen gerçekten güzeldi. Kabul etmiştim.

Sohbet ederken ormana doğru yürüyorduk. Karı kız muhabbeti açılmıştı aramızda yine.

"Merve o şekilde biraz daha zıplasaydı kıza kantinin ortasında saldıracaktım." demişti. Bugün kantinde arkadaş grubumuzun sapıtmasından bahsediyordu. Grup olarak çok sevdiğimiz bir şarkı çıkmıştı ve bir iki kişi dans etmeye başlamıştı. Erdinç Abi de kafa bir adam olduğu için müziğin sesini sonuna kadar dayamıştı tabi geri kalanlarımızla birlikte hep beraber çıldırmıştık.

"Sorma abi ya kızın memeleri kafam kadar! Birini sana birini bana verse üç yıl yokluk çekmeyiz." Diyerek sırıtmıştım.

"Abi memeleri kafan kadar olsa kız kendini taşıyamazdı ki." Kafasına vurmuştum bir tane. Bu çocuğun kafamla ne alıp veremediği vardı bilmiyordum.

Ormanın içine doğru ilerlediğimizde sohbetimize devam ediyorduk ve daha da çirkinleşmiştik.

"Abi ben doggy seviyorum ya daha derinlere girebiliyorsun bence onda." Demişti.

"Saçmalama, istediğin derinlere ulaşmaksa bacak omuza tercih edeceksin."

"Sen ne bilcen lan sanki siktin de daha önce!"

Var Mı Seçebilen Aşkını?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin