9 . Bölüm

230 68 4
                                    

Merhaba arkadaşlar uzun bir bölüm oldu. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Keyifli okumalar :)

Bulut'la güzel bir kahvaltının ardından biraz daha zaman geçirip tekrar eve geldik. Ben biraz ders çalışmak için odama çıktım.

Ders çalışmaktan artık sıkıldığımda aşağı inmeye karar verdim.

"Kardeşimin ölümüne sebep olan piçi bulmadan ve öldürmeden bana huzurdan bahsetme. "

Bulut'un sesi ile irkildim. Merdivenlerden biraz daha aşağı inince Bulut'un telefonla konuştuğunu gördüm. Beynim duyduklarını algılamayı reddediyordu. Ne yani Bulut kardeşinin ölümüne abimin sebep oldugunu öğrenirse onu öldürecek mi? Dehşet içinde tekrar odama döndüm. Ama ben kapıyı kapatmadan Bulut geldi.

" Rüya İzmir'den birkaç arkadaşım gelecek bir süre burada kalacaklar. " dedi. Benim hâlâ yüzüne boş boş baktığımı fark edince gözlerini devirdi ve

"Yani bil diye söyledim "dedi.

" Tamam" dedim sonunda konuşmayı akıl ederek. Bulut başını iki yana sallayarak odadan çıktı. 

Abim onun başına birşey gelirse ben ne yaparım? O ailemde bana değer veren tek kişi. Onu elimden geldiği kadar koruyacağım. Ona zarar gelmesine izin vermeyeceğim.

Sabah uyandığımda başım fena ağrıyordu. Düşünmekten kafa patlatmaktan ağrıyordu. Hazırlanıp hemen evi terk ettim.

Sınıfa doğru yürürken biri kolumu tuttu.

" Kantine gidiyoruz " dedi.

Bu çocuk ne kadar çok emir veriyor böyle.

" Neden? " dedim. Yağız'ın sabrını zorladığımı biliyorum ama ben kimsenin emirlerini yerine getirecek biri değilim.

"Soru sorma kantine gel. " dedi.

" Neden? " diye direttim.

"Kızım ne kadar inatçı,soğuk birisin sen ya birşey konuşacağız tamam mı gel şimdi" dedi ve kolumu çekmiştirmeye başladı. Kantinde bir masanın önüne gelince durduk. Masada tanımadığım bir kız ve bir çocuk vardı. Karşı karşıya oturuyorlardı ve ellerini masanın üzerinde birleştirmişlerdi. Büyük ihtimalle sevgililerdi. Yağız bana döndü ve konuşmaya başladı.

" Bundan sonra bizimle takılacaksın" dedi. Bu çocuk nasıl bu kadar emin konuşabiliyor? Tam itiraz edecektim ki sözümü kesti.

"İtiraz etmeyi deneme bile çünkü bizler Oğuz'un arkadaşıyız. Gurur ve Defne ."dedi. İkisi de bana baş selamı verdi. Bende onlara hafif bir tebessümle baktım.

"Merhaba Rüya biz seni Oğuz'un gidişinden beri takip ediyoruz. Aramıza katılman güzel oldu" dedi Gurur. Defne ise bana sevecen bir gülümsemeyle baktı. Beni aralarına almalarının amacı beni yalnız bırakmamak ve arkadaşlık kurmak olabilir. Ama bilmiyorlar ki ben yalnızlığa mahkum biriyim. Bilmiyorlar ki yalnızlık benim kaderim. Bilmiyorlar ki benim dünyama Oğuz'dan başka kimseye yer yok.

"Beni aranıza almanız çok güzel ama ben yalnızlığımı tercih ederim. Sizin beni aranıza alma amacınız güzel olabilir ama bana sadece acı  ve üzüntü verir."dedim.

" Saçmalama bundan sonra bizimle takılacaksın dediysem o kadar."diye  sesini yükseltti Yağız.

" Bana emir vermeyi kes. İstemiyorum dediysem istemiyorum. Beni düşünmene ve acımana gerek yok. " dedim bende onun gibi sesimi yükselterek.

"Rüya saçmalama sana acıdığım falan yok ben sadece Oğuz'a verdiğim sözü tutmaya çalışıyorum."dedi.

" Ne sözü? " diye sordum birden.

" Oğuz ona birşey olursa seni yanımızdan ayirmamamızı istedi. Senin haberin yoktu ama Oğuz'un kafasında tümör vardı zaten. " dedi rahat bir şekilde. Nasıl böyle rahat söyler? Bu gerçeği kabul edeli ne kadar oluyor ? Yani o motor kazası olmasaydı da ben yine hasret mi olacaktım? Yüreğimdeki yara da benim kaderim o koca yara benim kaderim.

" İyi misin ?"diye sordu Defne.

" Evet" dedim zar zor.

"Bu yüzden inatçı keçi bizimle takılacaksın izin vereceksin yüreğindeki yaraları saralım,izin vereceksin geçmişi unutmana yeni bir hayat kurmana yardım edelim. " dedi Yağız. Gözlerim yine dolu dolu olmuştu. Nasıl bu kadar duyarlı oluyorlardı?

" Tamam " dedim titrek sesimle. Onlarla arkadaş olmayı denemek istiyordum. Hem onlar benim için herhangi biri değillerdi Oğuz'un arkadaşları onlar.

"İnatçı prensesimiz hemen de ağlarmış" dedi dalgayla Yağız. Ona kötü bir bakış atmakla yetindim. Sonra zil çaldı ve Defne ve Gurur oturdukları sandalyelerden kalkıp el ele kantini terk ettiler. Yağız ve bende onların arkasından kantini terk ettik.

" Okulun meşhur çiftleridir."dedi Yağız başıyla önümüzdeki Defne-Gurur çiftini göstererek. Gerçekten çok yakışıyorlardı.

Derste hocayı dinlemeyip abimi düşünüyordum. Ya Bulut bu kişinin abim olduğunu öğrenirse diye endişelenmeden ediyorum. Çünkü Bulut'un sesinden bile anlaşılan bir intikam ateşi vardı.

Okul bitmiş ve eve doğru Yağız'la yürüyordum. Bundan sonra hep akşamları beraber gelecekmişiz. Bu fikre gözlerimi devirmeden edemedim. Sonuçta onlarla tanışmadan önce ben kendi başıma geliyordum.

" Burdan sonrasına ben kendim giderim " dedim Yağız'a eve yaklaşınca. Omuz silkip arkasını döndü ve yoluna devam etti. 'Iyi akşamlar' diyebilirdi.

" Yağız" dedim. Yavaşça bana döndü.

" Teşekkür ederim."dedim. Birşey söylemeden arkasını döndü. Bende kalan kısa yoluma devam ettim. Eve geldiğimde salondan sesler geliyordu. Demek Bulut'un arkadaşları gelmişti. Onlara görünmeden odama çıkmayı planlıyordum ama istediğim gibi olmadı.

"Rüya nereye gidiyorsun gel seni arkadaşlarımla tanıştırayım" diye seslendi Bulut. Kendisi de biliyordu benim tanımadığım insanlarla zaman geçirmeyi sevmediğimi resmen beni sinirlendirmek için yapıyor! Kısaca arkadaşlarına baktım. Bir kız iki erkek vardı.

"Oo abi ne güzel ev arkadaşı böyle " dedi erkeklerden biri.

"Aras sakın bulaşma kıza canını yakarım " dedi Bulut. Çapkın biri olduğu dışardan bile belli oluyordu. Bulut kolunu omzuma attı.

"Merhaba ben Yiğit" dedi diğer adam. Evet adam diyorum çünkü hepsi Bulut gibi benden yaşça büyükler. Bulut'a baktığımda hâlâ Aras'a ters ters baktığını gördüm.

"Bende Efsun " dedi kız oldukça güzeldi. Kızıl saçları dikkat çekiciydi. Ama bana şu iğneleyici bakışları atmasa daha güzel olabilir. Efsun'un bakışları bende toz olup uçma isteği uyandırıyor çünkü. Bana neden böyle baktığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"Ben üzerimi değiştireyim."dedim ve Bulut'un kolundan kurtulup merdivenlere yöneldim.

"O piçi buldum sonunda. Kardeşimin ölümüne sebep olan piçin çok yakında ölüm sebebi olacağım. " dedi Bulut. Nasıl yani abimi öğrenmiş miydi?

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin