2-L

8.2K 233 14
                                    

Telefonu elimde döndürerek bekledim. Hadi ama mesaj atmalıydı. Buzdolabından kolayı alıp bir bardağa doldurdum. Serin. Telefonum titrediğinde o tarafa yürüdüm.

-Cidden pisliğin tekisin.-

-Sende çok güzelsin.-

Bunu yazarken kendimden iğrendim. Kız güzel filan değildi. Sırnaşığın tekiydi.

-Teşekkür ederim.-

Ve sohbeti de kesinlikle sıkıcıydı.

-Cevap siyah.-

Sıkıcıyı geri alıyorum.

-Bir fotoğraf atabilir misin?-

Anında cevap geldi.

-Şansını zorlama.-

Gülümsedim ve telefonu köşeye bıraktım. Televizyondaki maçı seyretmeye dalmışım. Hipnozdan çıktığımda saat 12'ye geliyordu. Telefonu elime aldığımda mesajı gördüm.

-Sadece benim de saçlarımla oynamanı isterdim. Bana da güzelmişim gibi bakmanı çünkü sen böyle hissettirmezsen kim ne derse desin ben senin beni gördüğün kadarım.-

Bir kalbim olsaydı bu dokunurdu ama benim bir kalbim yoktu.

-Yarın önüme otur Hanne, iyi geceler.-

-Sana da Ulaş.-

Yatağımda biraz kıvrandım. Buna suçluluk duygusu denmiyordu değil mi? Sadece masum bir kızın duygularıyla oynamak beni ne kadar suçlu kılabilirdi ki?

SAPLANTIWhere stories live. Discover now