17:36
Gezi bitti sayılır. Dönüşte yemek yiyeceğiz.Balık seçtim.Bir ara kayboluyorduk sokaklarda.Ama çok güzeldi tabi.Sen de olsaydın çok çılgınlık yapardık.Ben yine yalnızım tabi.Seninle de geliriz bir gün.Ama hiç durmadan gezeceğiz.Her yeri,her şeyi göre göre seveceğiz.Olacak inanıyorum.Hayali ben seninle öğrendim.Önceden yaşamıyormuşum.Önceden hissetmiyormuşum.Şimdi balık yiyeceğim.Sensizliğe ve senin hayaline inat.
17:44
Yemiyormuşuz.Karıştırdım.Acele ettim.Daha yol var balık yemeye.Daha çok yol var senin beni seçmene...
20:07
Şimdi dönüyoruz.Balık mı?Yedim.Hoşuma gitti.Alabalıkmış adı.Mekan ışıklı,suların fışkırdığı bir yer.Tam böyle köy düğünlerinin yapıldığı bir yer gibi.Manzarası huzur verici.Saatlerce orada oturabilirdim.Senin omzunda uyuyarak gitmek vardı şimdi.Yanımda Mihriban adında bir kız var.Şimdi yanımda.Bunu zorla yazıyorum.Biraz çok konuşuyor ama iyi.Bugün çok yer gezdik ya bur sürü yakışıklı oğlan gördüm.Hepsine de baktım.Gözlerimle soydum onları. Umrumda olmadı. Sonra paten kayan çocuklar gördüm.Yine senin çocukluğuna benzeyen çıktı bir tane.Müzik aleti çalan,resim çizen,takı yapan,huzurlu görünen insancıkların yanından geçtim.Dondurma yedim.Fotoğraf çektim.Manzaraları izledim.Ama en iyisi yine sensiz eğlendim.Sensiz güldüm.Sensiz yaşadım ve nefesini verdim.Keşke lafını hiç sevmem ama keşke senin olsam...
*Dünya resimli gazetelerde fotoğraflama bilir bir şimdi'ye dönüştü ve fotoğraflanan şimdi tamamen ebedileşti.
-Siegfried Kracauer,Kitle Süsü-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIR FAKIR ERGEN
Non-FictionRastgele yazmaya başlanmış satırlar,ağızdan dökülemeyen kelimeler.Belki de hiç gönderemeyeceğini bildiği mektuplar bütünü...Yazılanlar gerçeklikle iç içe bir hikâye mi değilmi o değişir ama anlatılanların bir ergenin gözünden olduğu kesin...
