5. Sevgili

47.6K 2.5K 181
                                    

''Çok saçma eğer merak ediyorsan neden ismini sormuyorsun?'' dedi Nur İrem'e bakarak.

''Çünkü böylesi daha iyi insanları tanıdıkça gerçek yüzlerini de görüyorsun. Onu iyi biri olarak hatırlamak istiyorum.''

''Kaç aydır konuşuyorsunuz? Ve sana hiç kim olduğunu sordu mu?''

''Neredeyse sekiz ay olacak. Evet bir keresinde sormuştu ama ben ona bunu benden bir daha sorarsa onunla bir daha asla konuşmayacağımı söyledim ve o da üstelemeyip konuyu değiştirdi.''

Tamam anlamında kafamı aşağı yukarı sallayıp önüme döndüm. Her insanın farklı düşünce tarzları vardı. İrem'de böyle düşünüyordu demek ki. Ders bittiğinde neşeyle oturduğum sıradan kalkıp montumu ve şapkamı giyip kızları bekledim. Nedense her zaman dersten çıkınca ilk ben hazır oluyordum. Sonunda hepsi toparlandıklarında bizim eve gitmek için yola koyulduk.

''Anne biz geldik!'' diye bağırdım içeri girdiğimizde.

''Ne diye bağırıyorsun kızım sağır mı edeceksin bizi.'' dedi annem mutfaktan bağırarak.

Çantalarımızı ve ayakkabılarımızı kapının önündeki dolaba yerleştirdikten sonra mutfağa geçtik. Mutfağımız birazcık küçük olduğundan Nur ve Buse içeri giremediler.

''Demet teyzem nasılsın.'' dedi Zeynep anneme sarılıp yanaklarından öperek.

''İyiyim canım kızım siz nasılsınız.'' dedi annem Zeynep'e sıkıca sarılarak.

Kızlar sırayla annemi öptüklerinde gözlerimi kısarak onlara baktım.

''Kıskandın mı kızım sen bizi.'' dedi annem kahkaha atarak.

''Tabii ki kıskandım bana niye öyle sarılmıyorsun?'' dedim kollarımı göğsümde birleştirerek.

''Sus kız ayıp ayıp!'' dedi annem beni azarlayarak.

''Şaka yaptım yahu niye hemen azarlıyorsun beni.''

Benim odama çıktığımızda kendimi yatağa atıp tavanı izlemeye başladım. Zeynep ve Buse'de yanıma yattığında Cansu ve Nur yerde bağdaş kurdular Duygu'ysa çalışma masasının yanındaki sandalyede oturdu. On dakika kadar sessizce oturduktan sonra sıkıntıdan patlayacaktım neredeyse.

"Kızlar, ben çok sıkıldım." dedim yatakta oturur pozisyonu alıp kızlara bakarak.

"Ben de sıkıldım. Zaten yarın fazla dersimiz yok. Yeni bir kafe açılmış dün Nur söyledi oraya mı gitsek acaba?" dedi Zeynep bize bakarak.

"Ben mi söyledim?" dedi Nur kafasını telefonundan kaldırarak biraz düşündükten sonra "Yağmur kafeyi mi diyorsun? Ah evet çok güzel bir yermiş bana da İrem söyledi." dedi gülümseyerek.

"O zaman gidelim, zaten bir planımız da yoktu." dedi Duygu gülümseyerek.

"O zaman, kalkın hazırlanalım. Bu gece çok eğleneceğiz." dedim kahkaha atarak ve yataktan kalkıp gardırobun önünde durdum.

Gardırobu açtığımda sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim. İşte yine en zorlandığım kısma geldik. Elbise seçmek konusunda hep çok kararsız bir insan olmuşumdur. Kızlarda gardırobun önüne geçtiklerine hazırlanmaya başladık. İki saat sonra, hepimiz hazırlanmayı bitirmiştik.

Zeynep uzun siyah bir elbise giydi. Elbisenin sadece çok az sırt ve göğüs dekoltesi vardı. Siyah topuklu ayakkabı giyip, saçlarını atkuyruğu yaptı. Zeynep'e saçını toplamak çok yakışıyordu. Makyaj olarak sadece göz kalemi ve parlatıcı kullanmayı tercih etti.

Küçük Bir Şaka (Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin