Soyunma odasına girdiğimizde ıslak kıyafetlerimden kurtulup boş bir kabine girdim ve sıcak suyu açtım. Hava soğuk olduğu için ıslak kıyafetlerin etkisiyle tüm vücudum donmuştu. Sıcak su derime nüfuz ettiği an tüm bedenim gevşedi. Birkaç dakika suyun altında öyle bekledikten sonra öfkeyle yumruğumu duvara geçirdim. İçimdeki öfkenin soğuması için derin bir nefes alıp kafamı geriye doğru yatırdım ve suyun yüzümü ıslatmasına izin verdim. Duş aldıktan sonra havluyu almak için elimi uzattığımda havlunun orada olmadığını fark ettim. Siktir neredeydi bu havlu?

''Lan! Bu sefer sizi kesinlikle öldüreceğim!'' Burak'ın bağırış sesini duyduğumda kaşlarım biraz daha çatılmıştı. Dışarıda neler oluyordu?

''Ne oldu? Neden bağırıyorsun?'' Emre'nin sesini duyduğumda suyu kapatıp dışarı çıktım.

''Kızlar tüm kıyafetlerimizi ve havlularımızı almışlar ve yerine kendi elbiselerini koymuşlar!'' Arda'nın öfkeyle söylediği bu cümleyle beynimden vurulmuşa döndüm ''Kimse telefonlarıma cevap vermiyor her şeyi önceden ayarlamışlar!''

''Şimdi ne yapacağız oğlum?'' diye sordu Cem bana bakarak.

''Birimiz bu elbiselerden birini giyip dışarı çıksın ve bize giyecek bir şeyler getirsin.'' dedi Emre bir fikir ortaya atarak.

''Siktir git lan giyeceksek hepimiz birden giyeceğiz.'' dedi Cem itiraz ederek.

''Bunları giymekten başka şansımız yok. Okulda çıplak gezecek halimiz yok ya!'' diye tısladım ve elime geçen sarı elbiseyi alıp üzerime geçirdim. Siktir bunu yaptığıma inanamıyorum!

''Bunu yaptıkları için onları pişman edeceğim!'' diye bağırdı Arda kapıya doğru ilerleyerek.

''Sakin ol biraz onlardan anladıkları dilde alacağız intikamımızı.'' dedim Arda'nın önünde durup dışarı çıkmasını engelleyerek. Eğer böyle öfkeli bir şekilde dışarı çıkarsa elinden bir kaza çıkacaktı.

''Sanki maskeli baloya gidiyormuşuz gibi hayal edin.'' dedi Cem giydiği mavi elbisenin eteklerini çekiştirerek. Ah bu çocuk tam dayaklık ya!

''Aptal mısın oğlum sen? Hangi erkek maskeli baloya kadın elbisesiyle gider?'' dedi Emre elinin tersiyle Cem'in kafasına vurarak.

''Kafama vuruyorsunuz sonrada aptal diyorsunuz!'' dedi Cem kaşlarını çatarak.

''Susun artık! Bu rezilliği kimse görmeden çabuk arabaya gidelim.'' dedi Arda kapıyı açıp dışarı çıkarak.

Dışarı çıktığımızda kızların kahkahası kulağımı doldurduğunda az önce yatıştırmak için uğraştığım öfkem daha da kabardı.

"Kızım bittiniz siz!" diye bağırdım onlara doğru yürüyerek.

"Biz bu lafları çok duyduk." dedi Zeynep meydan okurcasına.

Diğerleri kızlarla atışmaya devam ederken Zeynep cebinden telefonunu alıp resimlerimizi çekince elinden telefonunu alıp kırmamak için kendimi zor tuttum.

"Lan bırak o telefonu." diye bağırdım yumruklarımı sıkarak. Bu kız bugün kesinlikle sınırlarını zorluyordu.

"Zaten yeteri kadar çektim." deyip göz kırptığında elinden telefonu almak için hamle yapacakken Arda bakışlarıyla beni durdurdu.

"Merak etmeyin size de, göndeririz." dedi Buse kahkaha atarak.

''Gidelim kardeşim.'' dedi Burak sadece bizim duyabileceğimiz bir ses tonuyla. Daha fazla burada kalırsak eğer birimizin elinden bir kaza çıkacağı kesindi.

Küçük Bir Şaka (Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin