16.BÖLÜM

78 51 8
                                    

"Hayat mı çok acıtıyor canımı yoksa kendimden bile nefret etmemi sağlayan o insan mı? Çok yoruldum Rabbim kalbim yoruldu hislerim yoruldu. Hak etmeyecek birine duygularımı verdiğim ve bu kadar saf olduğumu belli ettiğim için çok öfkeliyim.Fakat öfkem Buğra 'ya değil ,kendime . Çünkü bende karşımda ki insanı  bu kadar saf ve kör kütük aşık olarak görseydim aynı Buğra gibi davranırdım."

" Kendini kandırmayı bırak Sevda sen olsan aynısı mı yapardın? Şu durumda bile Buğra' ya kızmaya kıyamıyorsun hemde o sana hiç acımadan kıymışken. Kendine gel Sevda duygularınla hareket etme yoksa daha çok senin duygularına haksızlık edecek bir Buğra bulursun. Bundan sonra ona acıma, üzülme ,sevmede, hatta nefrette etme. Sadece onu kendi silahınla vur.  Tıpkı seni duygularınla vurduğu ve seni hafife aldığı gibi. Onun seni kullanmasına izin ver öyle bağla ki kendine tam sana alıştığı anda Buğra' yı ortada büyük bir duygunun çaresizliği içerisinde bırak. Ona göster seni hafife alamayacağını."

" Ama onu çok seviyorum ona nasıl kıyarım. Ondan intikam almam doğru olur mu ki?"

" Bu söylediklerim canını acıtacak belki ama mutlaka söyleyeceğim. Buğra sana ihanet etti. Seni duygularınla başı boş bıraktı. Senden bir özür bile dilemedi çünkü kendini haklı buluyordu. O seni sevmiyor Sevda o sadece işini seviyor.Ve seni o kadar hor,salak, ve saf görmeye başlamış ki ona güçlü ve saf olmadığını göstermelisin. Sana az önce de söyledim duygularını bir kenara koy ve onun seninle oynadığı gibi sende onunla oyun oyna. Ve oyuna bile isim koyalım.  Mesela  aşk oyunu olsun. Bakın hanginiz daha çok aşık olacak."

" Benden daha zekisin iç sesim ama benim aşık olduğumu göremeyecek kadar aptal mısın? Benim canımın acıdığını görmüyor musun hissetmiyor musun?"

"Asıl aptal olan sensin Sevda onun seni sevmediğini göremeyecek kadar aptalsın. Ben seni düşünüyorum çünkü kimse seni düşünmeyecek. Ben senin iç sesinin seni ben anlarım ama ikimizde duygularımızla hareket edersek o zaman canımız çok yanmayacak mı? Birimizin daha akıllı olması ve diğerine fikir vermesi gerekiyor. Ben seni düşünüyorum Sevda Buğra senin sevgini hak etmiyor ve eminim gerçeği ileride göreceksin."

" Hangi gerçeği ileride göreceğim?

" Aklın nerede senin beni dinlemiyor musun? Buğra nın o kadar da mükemmel biri olmadığı gerçeğini seni hor görmeye hakkı olmadığı gerçeğinden bahsediyorum. Ne olurdu Buğra ya aşık olmak yerine senin sevgini hak eden birini sevseydin?"

" Ay ne kadar konuşuyorsun böyle bir hava alıp sessizlere dalayım dedim o andan beri konuşup duruyorsun. Biraz daha seni dinlemeye devam edersem delireceğimi hissedeceğim."

"Çatı katına gözyaşlarımla beraber çıkmış, kendimi kaldırımda kollarımı iki tarafa uzatmış bir halde sessizlere dalarken buldum. Gökyüzünde yalancı güneş vardı. Ve ardından hafiften rüzgar esmeye başladı. Rüzgarın sesiyle gözlerimi kapatıp derinlere dalmaya devam ettim. Rüzgar estikçe içim cız edip hafiften üşümeye başlamıştım. Fakat gözlerimi açmak ve acı gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum. Ben derinlere daldığım o anda ben değilde iç sesim konuşmaya başladı. Çünkü acı bir gerçek ki iç sesime muhtaçtım. Kendi başıma kalmak çok zorluyordu beni. Etrafımda herkes beni sevsede içimde kocaman bir yalnızlık hissi vardı. Ve onu Buğra sayesinde dolduracağımı sanmıştım, meğersem yanılmışım. Buğra yalan üzerine benimle yaşamaya çalışıyordu. Eğer daha önce fark etmemiş olsaydım şimdi yalancı birinin yanında olacaktım ve beni sevdiğine kendime inandıracaktım. Ama Allah yanımda oldu ve Buğra' nın yalancı birisi olduğunu bana belli etti. Aslında iç sesim haklıydı ne kadar çok canım yansada Buğra beni kullanmıştı. Onun bana olan sevgisi büyüleyici sözleri hepsi kocaman bir hiçten ibaretti. İç sesimin dediği gibi Buğra' yı kendi silahıyla vurmalıyım. Ona en büyük cezam kendime aşık olmasını sağlamak olacak. Şimdi sil gözyaşlarını  ve kendini toparla Sevda. Ağlamak senin acını azaltmayacak onun yerine dahada artıracak."

"KADERİM MİSİN? "Where stories live. Discover now