gece mavisi/ 30

5.4K 695 199
                                    


Oy sınırı 550

Yalnız benim olur olmadık hatırladığım her kelimeyi sansürlemem yok mu... Fghhf

°°°

Gecenin bir yarısıydı hâlâ. Uğur Demiraslan ağzına geleni saymıştı Asım'a. Peri'yle olan ayrılıklarından bağımsız yakın bir arkadaş olmuştu Asım ona. Ama sonra her şeyi s*kip atmıştı işte.

En çok da buna öfkeliydi ya! Kızını bile saklamış utanmadan bir de kendi nüfusuna almıştı ş*refsiz.

"Anlat lan!" diyerek yakasına yapıştı Asım'ın. "Anlat! Kızım niye psikiyatriste gitti?"

Asım yutkundu. Her şeyi sorabilirdi. Hepsini arkasına gizlendiği öfke ile bertaraf edebilirdi. Ama bu konu hepsinin dışındaydı. Asım'ın hayatının hatası buydu. Kızın zihnini mahvetmişlerdi.

Gözlerini kaçırdığında Uğur daha da öfkelendi. Ceylin araya giremeden boş otoparkta yumruğu Asım'ın yüzüne geçirdi. Adam burnunu tutarak gerilerken eski arkadaşına baktı. İkisinin de gözlerinde hırs ve öfke vardı. Öyle bir öfkeydi ki bu ikisini de nefessiz bırakıyordu.

"Bizim nüfusumuzdaydı." Dedi Asım. Söyleyecekti. Başta inkar etmiş olsa da Uğur Milan'ın babasıydı. Fazla ileri gittiğinin farkındaydı Asım. "Yaşı küçük olduğu için..." Yutkundu. "anne- baba gibi kavramlar oturmadı. Kafası karışıyordu-"

"Ne demek kafası karışıyordu?!" Uğur Demiraslan gibi Egemen'in de kaşları çatıldı. Onları ayırmak için Egemen'e yardım etmeye gelen Metehan'ın da.

"Peri'nin annesi olduğunu anlayamıyordu, halası gibi göründüğü için. Ve Ceylin de yengesi olmasına rağmen annesi olarak görünüyordu. Beş- altı yaşlarında olduğu için-" bir yumruk daha yedi yüzüne. Bu defa hiçbir şey dememişti Uğur. O kadar öfkeliydi ki! Hırsla bağırdığında tüm otoparkta yankılandı sesi.

"Ne anlatıyorsun sen bana?!" Ceylin Asım'ın önüne geçti. Bu da bir işe yaramadı. Asım da ona karşılık verirken küfürler havada uçuşuyordu. İki heybetli beden yere yuvarlanıp yumruk yumruğa dövüşmeye devam ettiler.

Egemen babasını engellemek bile istemedi. Altı yaşında bir kız çocuğu nasıl bir karmaşa yaşardı da kim annesi kim yengesi anlamazdı?

"Ne yaptınız benim çocuklarıma?! Mahvettiniz lan bütün ailemi!" Bu Milan içinde öyleydi. Yağız içinde. Hatta neşeli ve kusursuz bir hayata sahipmiş gibi görünen Ekin içinde...

Egemen kolunu tutup çekince elini iterek kurtuldu ondan. "Bırak! Bırak iki tane daha çakayım!"

"Ne çakması baba? Kız içerdeyken bununla mı uğraşacaksın gerçekten?" Kızın diyememişti. Kardeşim diyememişti. O kadar ki... Milan bile diyememişti.

Metehan bir iç geçirdi. İkisini de anlıyordu. İçine düştükleri durum akıl alır gibi değildi. Saatler önce yirmi üç yaşında bir kız kardeşi ve evladı olduğunu öğrenen iki insan vardı karşısında. Üstelik bu kız yabancı biri değildi. Onlar için çok zor olmalıydı. Belki nasıl davranacaklarını bile kestiremiyorlardı.

Egemen'in sözleri ile Uğur yerden kalktı. Üstünü düzeltirken Asım'a, "Çok ciddiyim." dedi. "Sen de kardeşin de artık çocuklarıma yaklaşmayacaksınız. Asla. Bir daha böyle bir şeye izin vermeyeceğim."

"Onlar benim yeğenlerim! Peri'nin de çocukları! Sadece senin çocukların değil!"

"Artık öyleler." diyerek yutkundu Uğur. "Sadece benim çocuklarım. Daha fazla zarar görmeyecekler. Onlara zarar veren kim olursa olsun büyük bir zevkle hayatlarını s*kip atacağım!"

Gökkuşağının Kayıp Rengi (Asker Konulu)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon