0.7

25 10 0
                                    


Bahçede yavaş adımlarla dolanıyordum yine Sahiri ortalıklarda görememiştim, etkinliğe de gelmemişti. Kulübeye gitmek istiyordum ama onunla orada doktorla olan konuşmam hakkında konuşamazdım çünkü ona söz vermiştim. Bu yüzden gelmesini beklemeliydim ama gelmeyecek gibiydi.

Kulübeye doğru yürümeye başladım, toprak zemin çamur içindeydi kirlenmemek için büyük çaba sarf ediyordum ama paçalarım ve ayakkabılarım çoktan çamur olmuştu bile. Nihayet kulübeye geldiğimde Sahiri görmek umuduyla etrafa bakındım ama yoktu içeriye girip her tarafı çamur yapmak istemediğim için dışarda durdum, Sahir neredeydi?

Kulübenin ilerisine doğru yürümeye başladım bahsettiği göl buralarda olmalıydı. Biraz yürüdükten sonra gölü gördüm etrafta fırlatılmış kıyafet ve ayakkabılar vardı.

"Hoşgeldin." Sahir'in yüksek sesi beni olduğum yerde sıçratmıştı, gölden bana el sallıyordu ona biraz daha yaklaştım.

"Hava henüz ısınmadı hasta olacaksın." Sahir umursamayıp göle dalıp çıktı saçlarından akan su damlaları boynundan akıp tekrar suya karışıyordu.

"Sende gel o kadar soğuk değil alışırsın."

"İç çamaşırlarımla mı?" gülerek başını salladı, anın etkisiyle ayakkabılarımı ve kıyafetlerimi çıkardım. Sahire baktığımda sadece gözlerime bakıyordu. Ayağımı suya değdirdiğimde ürperip titredim.

"Çok soğuk." Sahir sudan çıkıp bana yaklaştığında göğsünden akan su karın kaslarından aşağı doğru akmaya başladı gözlerimi oradan çekip ona baktım.

"Gel beraber girelim." uzattığı elini tutup onunla beraber adım adım göle girdim, ilk başta tüm vücudum titrese de bir kaç dakika içinde suya alışmıştım. Yüzme bilmiyordum ama ayaklarım yere değiyordu o yüzden sıkıntı yaşamıyordum. Sahir ara sıra dalıp çıkıyor suyun keyfini çıkarıyordu bende öylece onu izliyordum.

Birden bir şey beni aşağı doğru çektiğinde çoktan suyun içine girmiştim, gözlerimi açtığımda Sahir gülümseyerek bana bakıyordu elleri belime dolanmış aramızda bir kaç santimetrelik mesafe vardı. Beni tekrar suyun üstüne çıkardığı zaman bu sefer aramızdaki mesafe yok denilecek gibiydi, dudakları dudaklarıma değiyordu kalbimin atışı o kadar hızlıydı ki sesini duyabiliyordum.

Beni kendine daha çok çekmek ister gibi kollarıyla belime baskı yaptığında dudaklarımız kavuştu, sert öpüşüne karşılık verdiğimde elleri kalçama doğru kaydı bacaklarım beline sarıldığında kadınlığım sertliği hemen hissetmişti.

Sahir'in kucağında sudan çıktığımızda beni yavaşça yere uzandırdığında hala öpmeye devam ediyordu, dudaklarımdan ayrılıp boynumdan göğsüme indiğinde ellerimle başını kaldırıp dudaklarına bir öpücük kondurdum. Eğer devam ederse fazla ileriye gidecektik ve ben bunun şuan burada olmasını istemiyordum. Sahir anlayışlı bir şekilde başını sallayıp üstümden kalktı, yanımda oturduğunda bende doğrulmuştum öylece göle bakıyorduk.

Ayağa kalkıp tekrar göle girdim, her tarafım çamur olduğundan az da olsa kiri yok etmeye çalıştığımda Sahir beni izliyordu. Gölden çıkıp kıyafetlerimi giydiğimde o da kıyafetlerini giymeye başlamıştı.

"Seninle bir şey konuşmam gerekiyor." pantolonunun kemerini taktığında bakışları bana yöneldi

"Dinliyorum."

"Doktorla görüşmemde arkadaşlardan konu açıldığı için senden bahsettim saçma bir tepki verdi."

"Genelde hastalığım yüzünden tek takılırım bu nedenle şaşırmış olabilirler."

"Hastalığın neden seni insanlardan uzaklaştırıyor?" Sahir gülümseyerek bana baktı

"Başka kişiliği olan biriyle kimse konuşmak veya arkadaşlık yapmak istemez. Yakında benimle görüşmemeni  üde sana söyleyebilirler hazırlıklı olmalısın." çoklu kişilik bozukluğu hakkında pek bir şey bilmediğim için söylediklerine anlam veremesem de konuyu burada kapatmak istercesine sessizliğimi korudum.

"Giyindiysen gidelim." başımı sallayıp onu takip ettim, yol boyu arkasından ilerledim hem yaşadıklarımız hemde konuştuklarımız aklımı karıştırmaya yetmişti. Hastaneye geldiğimizde onun durmasıyla bende durmuştum.

"Ben yemek yemeye gideceğim gelecek misin?"

"Hayır duş almam gerek." yollarımız ayrıldığında birinci katta İmge ve Meral hanımı konuşurken gördüm meraklı gözlerle onlara baktığımda Meral hanım bana el salladı.

"Arel her tarafın ıslak ve çamur içindesin."

"Dışarda biraz dolaştım o yüzdendir." İmge bana bakmamak için çaba gösterse de gözlerimiz birleşmişti.

"Kiminleydin?"

"Sahirle, kendisi yemek yemeye gitti." İmge gözlerini kocaman açarak bana baksa da Meral hanım sakince gülümsedi.

"Hadi sıcak bir duş al üşüteceksin." Meral hanımın gülüşüne karşılık verip onların yanından ayrılıp odamın olduğu kata çıkmak için merdivenlere doğru ilerlerken İmge'nin sesi kulaklarıma geldi.

"Sahirle nasıl arkadaş olabilir?"

Çevremde bir oyun dönüyordu ve ben buna asla anlam veremiyordum Sahir'de ne vardı herkes ondan ne istiyordu o bana bu kadar iyi davranırken insanlar neden ondan bahsederken böyle tepkiler veriyordu.

MEYUS|KISA HİKAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin