Kurmuş olduğum alarmın acı çığlıklarıyla uyandım. Dün gece çok içmiş olmalıydım ki başım feci halde ağrıyordu. Yataktan kalktığımda yerdeki içki şişelerine takılıp sendeledim. Yerdeki sigara paketime uzandım umduğum gibi tek bir sigaram bile kalmamıştı. Geceliklerimi çıkarıp iç çamaşırlarımla banyoya doğru yürüdüm. Şuan yapabileceğim tek şey soğuk bir duştan ibaretti. Kendimi toplamalı ve bir an önce işe gitmeliydim. Soğuk su saçlarımdan akarken ne kadar irkilsemde hoşuma gidiyordu. Herzaman soğuk suyla banyo yapardım. Belkide vaftizden kalan bir alışkanlıktan bilemiyorum fakat çok hoşuma gidiyordu. Müslümanım fakat babam Yunan.
Bu yüzden küçükken babaannemin zoruyla vaftiz edilmişim. Adım "Bia ATHAN" Anlamları ise Bia》Şiddet Tanrıçası~ ATHAN》Ölümsüz. Küçüklüğümden beri bana neden böyle bir isim vermiş olduklarını anlayamıyorum. Fakat farkettigim şey ismimle soyismimin birbiriyle anlamının fazla olması. Bütün bunlara rağmen ismimi çok seviyorum. Banyodan çıktım saçlarımı kurutup kıyafetlerimi giydim. Büyük bir evim vardı. Aylin aşağıda durmuş bana hayran hayran bakıyordu. Gülümsedim ve "Bana bir kahve yapsan iyi olacak başım çatlıyor" dedim. Tabi efendim diyerek mutfağa koştu. Kahveminde gelmesiyle kahvaltıma başladım. Kısa bir kahvaltının ardından eşyalarımı toplayıp şirkete gitmek için evden çıktım. Trafik oldukça yoğundu, herzamanki gibi. 15-20 dakika sonra nihayet şirketteydim. Kapıdan girer girmez Ezgi yanıma gelerek günün özetini yaptı yeni toplantılar ihaleler artık sıkılmıştım. "20 yaşında bir kız bu kadar yoğun olmamalı Ezgi" deyip bir gülüş attım. "Haklısınız efendim ama elimden bir şey gelmiyor isterseniz... " dediğinde hergün gülen Ezginin bugünkü somurtkan yüzüne daha fazla dayanamayarak "Gidebilirsin Ezgi" dedim. Odamın camlarından içeride birinin olduğunu görebiliyordum. Içeri girdiğimde koşarak ona sarıldım. 2 ay sonra ilk kez babam karşımdaydı. Öyle mutlu olmuştumki. Sımsıkı sarılıyordum. Ve ona "Ne zaman geldin" dedim gülerek. Ellerini sırtımdan çekip "Biliyorsun yaşlı bir adamım biraz daha sıkarsan kemiklerim kırılacak ve inan bu benim için hiç iyi olmaz" dedi. Kahkahalarımız odamı doldururken babamın yüzü bir anda ciddileşti ve "konuşmamız lazım" dedi.
