23

136 27 34
                                    

Wooyoung'un bir anda ortaya çıkıp ortalığı karıştırmasından sonra herkes telaşla telefonlarına gömülmüştü. Siteyi bizim okulun çökerttiğine emin olmuştum o an.

Yarım saat boyunca sitenin açılmasını beklemiştik ama şimdi heyecandan bakamıyordum. Ben bakmadığım gibi bizimkilerede baktırmamıştım. İnsanlar çevremde kazandıkları okullar hakkına konuşurken ben stresle telefonu sallıyordum.

"Yeonjun artık hazırsan bakalım mı? Lütfen yani rica ediyorum." Omuz silkip çıktığım siteye tekrar girdim.

"Aşkım sen bak benimkine ben bakamam." En sonunda telefonumu Soobine verdiğimde hepsi telefonu açıp girmişti siteye.

Hepimizin aynı yeri kazanması için tanrıya dua ederken Hyuka'nın sesiyle irkilmiştim.

"KAZANDIM." heyecanla bağırıp olduğu yerden kalktığında diğerlerine döndü gözüm, Beomgyu parlayan gözleriyle telefonunu bir Taehyun'a bir Hyuka'ya gösterdiğini gördüğümde rahat bir nefes verdim. Sanırım hepsi istedikleri bölümü kazanmıştı.

Bakışlarım Soobin'e döndüğünde ikimizin telefonunu birden okuduğunu görmüştüm, tedirgince yerimde hareketlendim.

"Soobin söylesene artık." Ona yaklaşıp telefona bakmaya çalıştığımda ikisinide masaya bırakıp gülümsedi.

"Sakin ol bebeğim." Eğilip uzun bir öpücük verdiğinde gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım.

"Kazanmışız, aynı bölümü." Kocaman gülümsemesi ile söyledikleriyle hızlıca kollarımı ona sardığımda beni belimden yakalamıştı.

Sevgilimle aynı bölümde okuma düşüncesi şimdiden heyecanlandırmıştı beni, her günümüzü tekrar birlikte geçirebilecektik. Rahatlamış ve mutlu hissediyordum.

"Hyuka sen nasıl kazanmayı başardın lan?" Beomgyu durup dururken Hyuka'ya laf attığında kıkırdadım. Kai kaşlarını çatıp ona döndüğünde Beomgyu sırıtıyordu.

"Gayet güzel kazandım, hem sen kendine bak. Ay lise yetmedi bir de üniversitede mi görücem hergün yüzünü?"

"Ben çok memnunum sanki, birde yan dairemde oturuyorsun her gece senin şarkı söyleyen sesini duyuyorum." Beomgyu çok bilmiş tavrı ile söylenirken Kai onu dövüp dövmemesi gerektiğini soruyordu Tae'ye.

Taehyun onu sakinleştirmeye çalışırken kafamı Soobin'in omzuna yasladım.

"Yoruldun mu?" Kafamı salladığımda beni belimden tutup göğsüne yaslamıştı.

"Gideriz birazdan merak etme, uyu istersen." Onu dinleyip kendime rahat bir pozisyon seçip gözlerimi kapadım.

***

soob🤍/prenses

soob🤍
aşkım
uyandın mı

prenses
ugwndim

soob🤍
emin misin

prenses
wvet

soob🤍
peki öyle olsun
sana bir şey göstericem
babam bizim için bir şey yapmış

prenses
NE YAPMIŞ

soob🤍
balkona çık bakalım
görüldü...

Telefonumu yatağa bırakıp hızlıca yerimden kalktığımda başım dönmüştü. Birkaç saniye bekleyip balkon kapısını açmış ve etrafıma bakınmaya başlamıştım.

"Soobin?" Onların balkonuna döndüğümde fark ettiğim şey ile duraksadım.

Yavaşça yürüyüp Soobin'in balkonuna ulaştığımda gülümsedim. İkimizin balkonunun arasındaki demirler kesilmişti. Zaten bitişik olan balkonu sadece demir bir çit ayırıyordu. Şimdi o da olmadığı için rahatça geçebiliyordum. Tek başına bile geniş olan balkonlar birleşince kocaman bir alan oluşturmuştu bize.

Belime sarılan kollarla arkamı döndüm, Soobin kocaman gülümsemesi ile bana bakıyordu.

"Babam, o deli her gün seni görücem derken bir gün aşağı düşecek bari ortak bir alanınız olsun dedim, dedi."

"Çok teşekkür et benim yerime tamam mı? Ya da ben işten gelince şahsen ederim. Soobin çok güzel olmuş burası ya. Güzelce birde dekore ederiz."

"Ederiz birtanem." Tam bir şey söyleyecekken yerde gördüğüm şey dikkatimi çekti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken birden hareket etmesi ile büyük bir çığlık atmıştım.

"SOOBİN EVE KİRPİ GİRMİŞ!"

Princess |Yeonbin|Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt