Yürüyecek hâlde olmadığım için babamı aramam gerekiyordu. Telefonda ona sadece birkaç cümle ile burada olduğumu anlatmış, o da bir köşede oturup beklememi söylemişti.

Barın önündeki bir kaldırıma oturup sırtımı duvara yaslamıştım, burası benim geldiğim yöne baktığı için babam illaki buradan geçecek ve beni görecekti.

Ben sabah olanları unutmak için içmiştim ama bu Allah'ın belası yaşayanları niye unutamıyordum ben?!

Demir'in ondan hoşlandığını düşünmek kalbimi çok acıtıyordu, birazdan hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım sanırım... Demeye kalmadan çoktan ağlamaya başlamıştım zaten.

Yolun kenarında istediği alınmamış bir çocuk gibi hıçkırarak ağlamaya başladığımda boş sokakta benim seslerim yankılanmaya başlamıştım.

İleriden araba sesi duyduğumda zorla başımı kaldırıp sesin geldiği yere baktım, babam gelmişti.

Arabayı hızlıca sağa çekip içinden çıktığında koşarak yanıma geldi, onu gördüğümde daha fazla ağlamaya başlamış ve bir çocuk gibi kollarımı açmıştım.

Şu an canım çok yanıyordu ve benim babama ihtiyacım vardı.

Yanıma çöküp beni kollarıyla sardığında başımı göğsüne gömdüm.

"Güzel kızım... Ne oldu sana?"

Cevap vermek istemediğimi belirten şeyi yaparak yani daha çok ağlamaya başlayarak ona daha çok sarılmıştım.

Saçlarımı okşadığında o da oturmuş ve beni yakınına çekmişti. Yaklaşık 10 dakika orada durmuştuk, ben ağlamıştım babam da saçlarımı okşayıp öpmekten başka bir şey yapmamıştı.

Bir süre sonra sadece hıçkırmaya başladığımda, gözlerimin ağrıdığını hissediyordum.

"Prensesim... Hadi anlat babana, ne oldu?"

Biraz direndikten sonra olanları anlatmam gerektiğini hissediyordum.

"Demir..."

"Ne olmuş Demire?"

"Bana Esil'in kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.." Cümlemi zar zor toparladıktan sonra bir anda söyleyivermiş ve kurtulmuştum. Babam ilk birkaç saniye bir şey dememişti, umarım Demir'i gebermeyi planlıyordur...

"Sen ne dedin?"

"Bilmediğimi söyledim... O an ağzımdan Esil'in sevgilisinin olduğunu söylemek çıkmadı.."

Babam anladığını belirterek saçlarımı okşamış ve derin bir nefes almıştı.

"Ne yapacağım baba..? O başkasını seviyorken ben ondan hoşlanan biri olarak ona destek mi olacağım?"

Söylediğimden ben bile korkmuştum, korkunçtu!

Babam birkaç dakika bir şey söylememiş, ardından mırıldanmaya başlamıştı.

Ellerim kelepçe, yüreğim zincir.
Sen de biraz naz ediyorsun ama
Yine de bana gönlün var gibi gibi...

Yüzüne karşı "Git" diyorsun ama
Sanki gözlerin kal der gibi gibi...

Söylediği şarkı ile derince gülümsedim, bu babamla annemin şarkısıydı...

Biraz daha söyledikten sonra susmuştu.

"Annen ile benim hikâyemi hatırlıyorsun değil mi? Ben annenden yıllarca hoşlanmıştım, annen ise beni onca yıl sonra görmüştü. O da aslında beni seviyordu, utangaçlığından yanıma gelemiyormuş..."

İkimizde güldüğümüzde bu gece yine babam sayesinde mutlu olabilmiştim. Mutluluğumun kaynağı oydu.

"Hadi, eve gidiyoruz..."

"İstemiyorum..."

Neden istemediğimi anlamış bir şekilde gözlerime baktı, "Annenin meraktan ölmesini istemezsin herhalde?"

Oflayarak ona tutunmuş bir şekilde ayağa kalkmıştım. Hâlâ yalpaladığım için belimden tutarak beni arabaya götürmüş ve bindirdikten sonra da dolaşarak kendisi binmişti.

Eli direkt ekrana gittiğinde zaten başta olan bir şarkıyı açtı. Şarkıyı dinleyerek ilerlemeye başladığımızda en sevdiğim kısmı geldiğinde mırıldanmaya başladım.

Dağlar, taşlar, uçan kuşlar senin olsun, yâr
Deniz, derya, gökler hep yerinde dursun, yâr
Gönlüm senden bir şey ister nasıl desem, yâr?
Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr

Babam da bana karşılık vererek eşlik ettiğinde başımı cama yasladım.

Saçlarına yıldızlardan taç yapayım, yâr
Bir nefesle güneşleri söndüreyim, yâr
Çıra gibi uğrunda ben yanayım, yâr
Canım' iste, canım bile sana kurban, yâr

Böyle böyle mırıldanarak ilerlediğimizde gözlerimin kapandığını hissediyordum, lütfen sabah uyandığımda şu an ki kadar huzurlu olayım..."

-

babamla annemin hikâyesi gerçek bu arada, ilişkilerine hayranım cidden😍

ve evet ailecek barış  manço hayranıyız...

You Belong With Me | Demir ArsalWhere stories live. Discover now