15. bölüm

43 3 3
                                    

Herşey öyle yada böyle, acısı ve sızısı ile geçiyormuş. Zaman iyileştir, yara açtığı gibi hayat iyileştiriyor da bir ay önce Umay bana demişti ki 'hayat senin nazını çekmez kendine gel' demişti beni kendime getiren biraz da bu oldu. Evet ailemin cenaze törenin üzerinden bugün bir ay geçti ben artık güle biliyorum. Gerçi hâlâ uyku ve karanlık fobisini aşmış değilim ama onunla da yaşamayı öğrendim gece yapcak aktiviteler buldum mesela kitap okumak gibi, şiir yazmak gibi, resim çizmek gibi her gün güneş doğumu ile yatıp, dokuz gibi kalkıyorum beş saatlik uykuya alıştırdım kendimi.

Ve sana bişey daha söylim mi minik Luna, Uras ile olmak hayal ettiğimizden daha güzel. Sesini yakından duymak, kokusunu bilmek, gülüşüne şahit olmak gözlerine bakmak, temas kurmak  bunlar paha biçilmez şeylermiş. Yanii pek sevgiliyiz diyemem hâlâ öyle yakın değiliz sevdiğini biliyorum ve bunu hissettiriyor da ama yine de o klişe repliği demeden duramıyorum 'BİZ NEYİZ' işte bunu sesli dile getirmiyorum şimdilik...

Bu kadar seninle konuşmak yeter miniğim. Güneş doğmasına iki saat var yeni yer keşfettim gün doğumunu izlemek için oraya gideceğim. Şimdilik hoşçakal.

Defteri kapattım banyoya gittim Elimi yüzümü yıkadım üzerimdeki uyku mahmurluğunu gidermek için. gözlerimin altına kapatıcı sürdüm. Ve çıktım.

Burada bulunan onbir katlı binanın terasına çıktım. Ayağımı aşağıya sarkıtarak oturdum  kafamı kaldırdım ve gökyüzünü izledim derince nefesler alıp verdim. Henüz dünya hengâmesi başlamadı çok sessiz ve huzur verici gözümü yumdum ve bunu hissetmeye çalıştım.

Bir hareketlilik hissettim yan tarafımda gözümü açtım yan tarafım da oturan kişiye baktım bu Uras'dı.

Başını benim gibi gökyüzüne çevirdi gözlerini kapattı. "İyi mi hissettiriyor bunu yapmak?"

Cevap vermeden yandan onu izlemeye koyuldum o gökyüzünü hissetmeye çalıştı bende onu.

En sonunda "Kendinle yüzleştiriyor. Bu hissi içine yerleştiren kim sence? Yaratıcı mı? Yoksa yalnızlık mı?" Diye sordum.

"Kendini yalnız mı hissediyorsun?" Diyerek kafasını bana çevirdi bakışlarımı gözlerine kenetledim bu hep böyle olacak.

"İnsan bazen kendini yalnız da hissetmeli doğru kullanıldığında bu bir şifadır. Bu iyi bişey yani tasalanma" dedim gülümseyerek.

"Bazen de korkudur ama Yalnızlık. Bazı insanlar yalnız kalmamak için kişiliklerinden ödün veriyor"

"Aslında korktukları şey yalnızlık değil korktukları şey insanların öyle düşünecek olmaları. Eminim en çok kendi ile kalmayı seven insanlardır bunlar"

Kafa salladı sadece  daha sonra başını tekrar gökyüzünü çevirdi.

"Geceleri uyuyamıyorsun değil mi?" Diye dirket sordu beklemiyordum bunu. Afalladım. Bildiğini de bilmiyordum.

"Onu nereden çıkardın?"

"Uzun yıllar görmeyince unutur mu insan tanıdığı kişini huyunu, hâlini?"

Kaşlarım havalandı "Ne yani sen sezdin mi sadece uyumadığımı"

"Bildim diyelim. Her sabah kaşların çatık ve çirkefsin. Mutlaka ya bana ya Göktuğ'u tersliyorsun küçükken de böyleydin sen. Bunu bilmeseydim de gözlerin de anlardım daha yorgun bakıyor hayır bu sadece yaşadıklarından değil. Uyuyamadığından"

"Ne Zaman farkettin peki?"

"İkinci hafta tam olarak netleştirdim. Sadece bana ne zaman tenezzül edipte söylersin diye bekledim."

Düşler Kapanı Where stories live. Discover now