NEHİR & ÇAĞRI - I

35 6 28
                                    

Storm birazdan bir silah satışının yapılacağını düşündüğü bir deponun tavanına yakın bir yerde bir kirişin üzerinde oturuyordu. Yaklaşık 1 saattir bu depoyu izliyordu ve artık sıkılmaya başlamıştı. Uzun bir süre şüpheli bir şeyler arayarak geçirmişti ve hiçbirşey bulamamıştı. Uyuşturucu yok. Silahlar yok. Teknoloji yok. Etrafta gizlenen rastgele bir kişi bile yok. Depo tamamen boştu. Ona bu akşam olacaklar hakkında bilgi veren istihbaratçının ne kadar güvenilir olabileceğini düşünmeye başlamıştı.

Düşünceleri binanın içine giren iki kişinin sesi ile bölündü.

Storm'un aklından ''Aptal 1'' ismini taktığı adam ''Aptal 2''ye "Unutma, parayı alacağız, onlara silahları vereceğiz ve gideceğiz. Bu işi ne kadar erken halledersek o kadar iyi." dedi.

Her birinin elinde iki büyük siyah çanta vardı, eğer Storm onların özel olarak üretilmiş silahlar sattıklarını bilmeseydi, onların hiç şüpheli görünmeyeceğini düşündü.

Aptal 2 bunu yeterince ciddiye almayarak diğerini geçiştirir bir tonla ''Evet, evet'' dedi.

Kendi kendine harika, diye düşündü Storm. Onlar bunu ne kadar az ciddiye alırlarsa onlar ile baş etmek bu kadar kolay olurdu. Tam o sırada iki tane daha adam depoya girdi. Yeni gelen her iki adamda diğerleri gibi büyük siyah çanta taşıyordu. Dört adam bir süre konuştular, ilginç bir şey yoktu; diğer çift işi batırırsa Aptal 1&2'ye ne yapacakları hakkında tehditler savurup çantalarını değiştirdiler ve farklı yönlere gittiler.

Storm, Aptal 1 ve Aptal 2 depodan çıkarken onları takip etti. İkisi bir siyah kamyona atlayıp hızla uzaklaşırken peşlerinden koşmaya başladı. Onlara yetişmek zor değildi, onların arkalarından koşarken çok arkada kaldığı zaman ışınlanıp onlara yetişebiliyordu. Ancak yorulmuştu, ve o koşarken onun yüzüne esen rüzgar onu üşütmüştü.

Aptal 1 ve Aptal 2 Bebek'e kadar sürdüler, arabadan inip başka bir depoya girdiler.

Kötü insanların depolarla ne alıp veremedikleri var?

Storm bir binanın çatısına atladı ve bir pencereden içeriyi gözetlemek için çatının yanından indi. İçeride silah yapan, test eden ve paketleyen kadın ve erkeklerden oluşan bir sistem vardı.

Storm binanın etrafından dolaşarak kaç kişi ile uğraşması gerektiğini anlamaya çalıştı. İlk katta yaklaşık kırk beş kişi vardı fakat ikinci katta toplantı yapıyor gibi görünen sadece dört kişi bulunuyordu. Duvarların kalınlığına ve duyamadığı sese bakılırsa adamlar toplantıyı ses geçirmeyen bir odada yapıyorlardı. Düşünebilmek için çatıya geri çıktı.

Tamam, önce toplantıdaki adamları etkisiz hale getirmem gerekiyor. Sadece dört kişiler ve muhtemelen binadaki en önemli kişiler onlar. Daha sonra toplantı odasının olduğu camın dışındaki tüm çıkışları kapatmanın bir yolunu bulmalıyım ve toplantı odasına girmeliyim. Daha sonra o camdan çıkacağım ve işe koyulacağım. Storm kendi kendine düşündü.

Mantıksal olarak kırk beş kişinin onun için bile fazla olacağını biliyordu (heh). Ama kendisini sakin ve odaklanmış hissediyordu. Son birkaç ayda olduğundan çok daha fazla. İçeri dalıp edebildiği kadar kişiye elektro şok verirse bu planın işe yarayacağından emindi.

Bunu yapabilirdi. Kesinlikle.

Cam pencereyi kırdı ve odaya daldı. Storm'a en yakın olan ona vurmak için yeltendi ama o bunun geldiğini gördü. Adamın kolunu yakaladı ve adamın bacaklarını altından kaydırarak onu sert bir şekilde sırtının üzerine düşürdü ve yerde kalmasını sağladı. Arkasından bir tıkırtı duydu ve arkasına döndü. Ona tam ateş etmekte olan silaha bir elektrik dalgası fırlattı. Silahı tutan adam silahtan gelen elektrik ile yere yığıldı.

Çorum Leauge | ONESHOTSحيث تعيش القصص. اكتشف الآن