kırk beş

2.2K 271 40
                                    

Selamlarr,

Ellinci bölümde final yapmayı düşünüyorum.Tadında kalsın istiyorum ama azıcık uzatabilirim belki, gidişata bağlı belli olmaz.

İyi okumalar koçlar!

-

Altay'ın ağzından:

" Ustam şifa mı dağıtıyorsun?" sırıtarak adımladım atölyeye. Yıldırım, yine bir arabanın kaputunu açmış ameliyat ediyordu onu. Üzerinde kolsuz tişörtlerinden biri vardı. Şerefsizim çok yakışıyordu ona. Kaslı kollarını ortaya çıkarıyordu resmen.

Model gibi adam benim manitamdı. Utanmasam mahallenin ortasında kıskananlar çatlasın diye göbek atacaktım da, Yıldo'nun dediği gibi farklı bir simülasyonda değildik.

Bakışları bana dönmüş olan adamın yanına ilerledim. " Bu ne yakışıklılık göt? " dediğimi duyduğu gibi olduğu yerden doğrulmuştu gülümseyerek. Bir zamanlar mesafesini koruduğu kişilerden biriyken, şimdi yanımda böyle içten olduğunu görmek çok güzeldi.

Yıldırım, dışarıya yansıttığının aksine fazlasıyla sevgi doluydu. Hatta bazen velet gibi mızmızlandığı bile oluyordu. Tamam, ben abarttım belki biraz ama aşkımdan bitiyordu sonuçta, beni görmek için yalvarmasını mızmızlanmak olarak sayabilirdim?

Ona ilk mesaj attığım zamanlarda şu an bu halde olacağımız aklımın ucundan bile geçmemişti. O kadar beklenmedik ve kendiliğinden gelişen bir olay olmuştu ki benim için. Yönelimimin her zaman farkındaydım, olay o değildi. Olay Yıldırım'dı.

Kahverengi gözleri etrafta dolandı. Daha sonra beklemediğim bir anda dudaklarımdan öptü. Şerefsiz öpüp geri çekilmişti hemen. İnsan böyle tadımlık öpüp bırakır mıydı?

" Öpeceksen adam gibi öpsene Yıldırım? " dedim çatık kaşlarımla. Kırk yılın başı güzel bir ilişki içindeydim. Tabii her şekilde tadını çıkarmak isteyecektim.

" Terliyim fazla yaklaşamıyom. " kaşları hafifçe kalktı, masum bir bakış yer edindi yüzünde. Omuz silktim.

" Yaklaş yavrum senden mi iğrenicem?" diye imayla konuştum. Bu kez yanağıma değen dudaklarından sonra odasına doğru ilerlemeye başladı.

" Olmaz."

Sanki ileride birlikte terlemeyecektik! Ne gerek vardı çekinmesine, hem her hâli güzeldi onun. Yine de daha erken, sınırlarını zorlamayayım diye üstelemedim. Hem baştan atılganlığımı görürse belki kaçardı...

Hiç kaçacak gibi durmuyordu da. Ya onun göstermediği başka yanı varsa, ben daha görmediysem ne olacaktı? Vücudunun ön kısmına bakabilmek adına, başımı yana doğru yatırdım ve belinden aşağıya baktım.

Bir şey de belli olmuyordu ki. Altındaki pantolon boldu. Hiç dar giymezdi zaten. Gözlerim büyüdü. Ya bol giymemesinin bir nedeni varsa ne olacaktı?

" Hayırdır yavrum, ne bakıyon? " anlamayan bakışlarla bana baktığında boğazımı bir öksürükle temizledim.

" Sinek gördüm gibi oldum yav ondan. " odaya girdiğinde peşinden girdim ben de. Buraya evdeki odamdan daha çok alışmıştım, gram yabancılık çekmiyordum. Rahat biri olmamdan da kaynaklanıyor olabilirdi bu gerçi.

Yanlış °BxB°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin