otuz iki

2.4K 289 81
                                    

" Ayta!"

Altay duyduğu sesle başını kapıya çevirdi. Duru minik adımlarıyla babasından önce dükkana girmişti. Altay'ın adını doğru düzgün söyleyemiyordu, bu yüzden hep 'Ayta' diyordu ona.

" Noldu kız? Amcanı istemeye ben gelcektim sen niye zahmet ettin?" Altay alaylı bir tavırla konuşurken, Duru çoktan  onun karşısında duran koltuğa tırmanmış ve oturmuştu. Yere değmeyen ayaklarını sallamaya başladı.

Parmaklarını havaya kaldırıp, saydı ve altı parmağı haricinde hepsini indirdi. " Aytı çikoyata, neyde? "

Altay onun sevimli ifadesine gülümsemişti. " Olmaz ilk amcanı almam lazım. "

Yılmaz, Altay'ın başında olduğu masanın önünde durdu. " Babamın yanında bunları söylerse nolur biliyon mu?" Diye sessizce sordu arkadaşına.

Altay sevimli bir gülümseme yerleştirirken, dişlerini birbirine bastırdı. " Babanın bacağına sıçtırma şimdi Yılmaz. " Sinirli olduğunu belli eden sesi fısıltı halinde, Yılmaz'ın kulaklarına ulaşmıştı.

Başını yana eğdi ve onların konuşmasından bihaber olan Duru'ya baktı. " Hem bu Duru ile aramızda sır, di mi Duru?" Tatlı bir şekilde göz kırptı ona. Duru'da gülümseyerek başını salladı.

" Sıy. " Diye tekrar etti onu.

Yılmaz, kızına gururla bakarken göz ucuyla Altay'a baktı birkaç saniyeliğine. " Dua et kızım babası gibi zeki. "

Altay yumruk yaptığı elini dudaklarına getirip, yapmacık bir öksürük sesi çıkardı. " Öhöm amcası gibi. "

Kızında olan bakışları bu kez tamamen Altay'a döndü. " Siz- yani sen. Harbi şaka yapmıyon galiba? Durmadan Yıldırım'ı övüyon. " Yanlışlıkla söylediğini neyse ki kelimeleri karıştırmış gibi düzeltmişti, Altay'ın kafa yormayacağını bildiğinden önemsemedi o kadar.

Başta ciddiye almamış, umursamamıştı ama gün geçtikçe ikisinin de tavırlarında bazı değişiklikler görmesi şüphelendiriyordu onu. Hiçbir şey olmasa bile, bir şeyler değişmişti.

Altay kaşlarını çattı. " Tüm mahalle biseksüel olduğumu biliyor galiba benim. " Sesini sadece arkadaşının duyacağı seviyede tutuyordu.

Yılmaz güldü. " Saklıyom mu sanıyodun? Birlikte büyüdük lan biz."

Eline aldığı telefonun arka kapağını açarken gözlerini kaçırdı Altay. Cidden iyi sakladığını düşünüyordu.

" Başkasına baktın mı bilmiyom da, Yıldırım'a bir değişik bakıyon sanki. "

" Ay dimi!" Arkasından duyduğu sesle irkildi Yılmaz. İfadesiz bakışları karısını bulurken derin bir nefes aldı.

" İkinizden biri kalpten götürcek bir gün beni he. Gelmeyin şöyle arkamdan ulan." Diye isyan etti. Açelya elindeki poşetleri bırakmış, kızına suluğunu vermiş, Yılmaz'ın yanına geçmişti.

" Dükkanın girişi orda Yılmaz. Bir daha kapıdan girmeden önce ararım seni de, kallbini hazırlarsın." Diye alaylı bakışlarla konuştu Açelya. Altay onun dediğine gülerken, Yılmaz anında tavır değiştirmiş, flörtöz bir gülümsemeyle karısına bakıyordu.

'' Doğru kalbimi hazırlamam lazım tabi bu güzelliğe. ''

Açelya'nın gülümsemesi de daha utanmış bir hâl alırken Altay kaşlarını çattı. '' Aşksızlıktan tansiyonlarım düşmüş karşımda yaptığınıza bakın. Hiç utanmıyonuz. '' ağlamaklı bir ifade takındı. Yılmaz onu umursamadan kolunu karısının omzuna atıp, kendine çekti onu ve başından öptü.

Yanlış °BxB°Where stories live. Discover now