4

53 11 16
                                    

"Hey, neler olduğunu anlatın."

Natasha konuştuğunda Daisy mutfağa ilerlerken Bucky koltuğa oturup kafasını geriye doğru yaslayıp derin nefes aldı, yaşananların yaşanmamış olması için her şeyi yapardı.

"Adrian burada değil, akşam onu almak için Rusya'ya gideceğiz."

Steve şaşkınlıkla ona bakarken Natasha bacak bacak üstüne attı.

"Hemen mi?"
"Daha fazla bekleyemeyiz, bana yaşattıklarının aynısını Adrian'a yaşatmalarına izin vermeyeceğim."

Crescent içeriye girdiğinde aldığı kokuyla bakışları mutfağa doğru dönerken konuşmaya başladı.

"Mutfakta kim var?"

Cevap beklemeden içeriye girdiğinde Daisy'nin çilekleri kestiğini gördükten sonra yavaşça ona doğru ilerledi, ocaktaki pankekleri gördüğünde elini yavaşça kadının omzuna koymuştu. Daisy omzunda hissettiği elle elindeki bıçağı sıkıca tutup arkasındaki kişiyi hızla tezgahla arasına alıp bıçağı boğazına dayadığında Crescent ani tepki vermeden sakince konuşmaya başladı.

"Hey benim Crescent, unuttun mu?"

Kadın cevap vermeyip onun gözlerine baktığında Crescent o an kadının gözlerindeki acıyı görmüştü, Daisy yavaşça bıçağı indirdikten sonra geriye çekilip Crescent'in geçmesi için izin verdi.

"İyi misin diye bakmak istemiştim."

Crescent onun yine cevap vermeyeceğini anladığında derin nefes alıp mutfaktan çıkıp salona geçtiğinde Steve'in bakışları eşine doğru döndüğünde boğazındaki kızarıklığı gördüğünde konuşacakken Crescent ondan önce davranmıştı.

"Sevgilin pek iyi görünmüyor Barnes."
"Canını acıttı mı?"

Crescent yavaşça Steve'in yanına otururken kafasını hayır anlamında sallarken içeriye elindeki tabaklarla Daisy girmişti, dört tane tabağı herkesin önüne koyduktan sonra bakışlarını Bucky'e doğru çevirdi.

"Hızlı ol."

Daisy içeriye geçerken Bucky bakışlarını kadının masaya koyduğu üzerine çilek konmuş pankeke doğru dönerken derin nefes alıp alnını ovuşturdu.

"Lanet olsun."
"Bucky, o geldiğinden beri bizden her şeyi saklıyorsun. Neler oluyor?"

Adam bıkkın bakışlarla arkadaşına doğru döndü, oğlu kayıptı daha ne olabilirdi?

"Oğlum kayıp Steve, daha ne olabilir?"
"Sakin olun, konuya şöyle girelim Barnes. Tony size ne söyledi?"

Natasha konuştuğunda Bucky bakışlarını tekrar pankeke doğru çevirdi, kadının mesajı oldukça açıktı.

"Adrian'ı bulmamız için bize yardımcı oldu..."

Konuşmaya devam edecekken telefona gelen bildirimle cebinden çıkarıp gelen bildirme baktı, kendisi kaydetmemişti ama isim çıkmıştı.

Tony
Yarım saat sonra istediğiniz an jete geçebilirsiniz, iniş yaptığınızda sizi karşılayacak kişi kalacağınız yeri gösterecek

Hata yapmayı aklınızdan bile geçirmeyin Barnes, Zemo'yu yakaladığınızda ya da öldürdüğünüzde ABD başkanının ve ailesinin hayatını kurtarmış olacaksınız bu da ailene ve yanındaki arkadaşlarına özgürlük ve eskisi gibi kahramanlık haklarına sahip olacaklar

Mr. and Mrs. BarnesTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang