[9]

18 3 0
                                    

Her yer benim fotoğraflarımla doluydu. Kendimi görmek bana güven hissettirsede burası hiç güvenli değildi. Girdiğim oda küçüktü ve hiçbir tarafta kamera görünmüyordu. Bir tane fotoğrafı incelemek için elime aldım. Fotoğrafın arkasında fotoğrafın çekildiği tarihler yazıyordu. Duvarda ise...

'Kang Taehyun'un annesini öldürdüğü çocuk.'

Bu ne demek oluyordu? Başka bir fotoğraf kopardım ve onun arkasında ise baya farklı bir şeyler yazıyordu.

'Kang Taehyun'un sevgilisi.'

'Kang Taehyun'un hoşlandığı çocuk.'

'Kang Taehyun'un babası ile işbirliği yaptığı çocuk.'

...

Bunların hepsi birbiriyle uyuşuyordu. Yani benim annemin katili babam değilde... Şimdi bu düşüncelerin sırası değildi. Kameramı çıkardım ve bu odanın kayıdını almaya başladım. Sonra ise duvardan birkaç fotoğraf alıp çantama koydum. Gizlice odadan çıktım. Önce koridoru kontrol etmiştim. Koridorda kimse yoktu ve sessizce başka odaya geçmiştim. Daha doğrusu ışınlanmıştım. Sessiz ve hızlıydım. Bu oda da ise içecekler vardı. Bunlar vişne suyuydu öyle değil mi? Umarım insan kanı değildir. Neyse ben kendimi avutmak amaçlı bunlara içecek diyeceğim. Ne kadar içmek istemesemde bir şey beni içmeye zorluyordu. Bu koku... Bu koku çok tanıdık ve çok hoştu. Onu içmeli miyim? Bu hoş koku onca içecek arasından sadece birinden geliyordu. Ve o bir içecek bir masaya konulmuş. Bir masada bir içecek vardı. Diğer bütün içecekler raflardayken neden sadece bir tanesi masaya konulmuş? Bunu da çekmeliydim. Çektikten sonra masaya doğru yaklaştım. Bardağı kaldırdım ve altında bir yazı gördüm.

'Kang Taehyun'un kurbanı.'

Kang bir katil mi? Bir sürü insan öldürdüğünü biliyorum. Sonuçta o bir vampir. Ama kanı bile özel olarak saklanılan bir insanı öldürebilir miydi cidden? Belki de bunlar gerçek değildir. Yani öyle olmasını umuyorum. Burada içeceklerden başka hiçbir şey yoktu. Bir de bir ses vardı. Hem de bu ses arkamdan geliyordu.

'Ecelini bulmak için mi geldin?'

Bu ses beni bu binada yakalayan kişinin sesine benziyordu. Arkamı döndüm. Ve tahmin ettiğim başıma gelmişti. Şaka yapmıyorum cidden başıma gelmişti. Elleriyle başımı tutuyordu. Beni hızlıca kaldırıp bir sandalyeye bağladı.

"Heyy, beni hemen serbest bırak.!!!"

"Eğer bağırmayı kesmezsen seni öperim."

Iyyy sapık. Yemin ediyorum sapık. Bu sözünden sonra bir daha bağırmadım. Bana bakmayı kesip çantamı aldı ve içini eşmeye çalıştı. İçindeki fotoğrafları ve kameramı aldı. Bundan zevk alıyor olması gerekir ki alaycı bir şekilde gülümsüyordu. Kameramdaki kayıtlara baktı ve her şeyi görmüştü. Hatta eski kayıtlarıma da bakacaktı ki etrafı birden bir toz kapladı. Baya büyük bir tozdu. Sanki sis gibi duruyordu. Yumruk seslerini duyabiliyordum ama hiçbir şey göremiyordum.

"Ben buradayım. Merak etme iyi olacaksın."

Bu ses çok tanıdıktı ama kim olduğunu göremiyordum. Bana moral verirken beni çözüyordu. Ve ben az önce olanlar için baya stres yapmıştım. Çünkü zar zor nefes alabiliyordum. Hatta beni kurtaran kişinin de nefes seslerimi duyabildiğini biliyordum. Öğrendiğim bilgiler zaten beni yerlebir etmeye yetiyordu. Ağlıyordum, çünkü çok korkmuştum.

"Tamam, sakin ol. Her şey bitti üzülme artık."

Kim bu kadar güzel bir moral verebilirdi ki? Bir anda belimde bir kol hissettim. Sonra tüm bedenimde... Bu kişi bana sarılıyordu ve sarıldığı an etraftaki bütün tozlar gitmişti. Bu kişi Kang'dı ve birkez daha beni kendisine hayran bıraktı. Ama ne yazık ki beni ona 'sana hayranım be adam.' diyemiyorum.

"Sıkıca bana sarıl. Buradan aşağıya birlikte ineceğiz."

"Ya düşersek?"

"Sen bana güvenmiyor musun?"

"G-güveniyorum."

"O zaman sıkı tutun."

Ona sıkıca sarıldım. Vücudu çok sıcaktı. Her an yanabilirmişim gibi hissediyordum. Yavaşça aşağıya doğru sarkıldık. Ve sonunda yaralanmadan inebilmiştik. Ama benim takıldığım şey bu değildi. Kang gerçekten de annemin katili mi?

Evet, kabul ediyorum bu bölüm biraz kısa oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Evet, kabul ediyorum bu bölüm biraz kısa oldu.

Ben çok sık aktif olamayacağım bunun için üzgünüm.

Oy verip yorum yaparsanız çok sevinirim.

Taegyu ile kalmanız dileğiyle şimdilik hoşçakalın.

Şimdilik diyorum çünkü hiçbir ayrılık sonsuza dek sürmez. 😉

dejavu / taegyuWhere stories live. Discover now