Gözlerin derin bir okyanustu,
Ben boğuldum.
Gamzelerin derin bir bataklıktı,
Ben battım.
Dudakların ateşti,
Ve ben cayır cayır yandım.
Hiç düşünmedin mi?
Bu kız, bu aşkla ne yapar diye?
Söylesene, hiç düşünmedin mi bu kıza da yazık diye?
Aşıkmış gibi bakarken gözlerime
Kızarmadı mı hiç yüzün?
Akmadı mı bir damla yaş gözlerinden?
Atmadı mı benim için o taş kalbin?
Hayal kırıklığının parçaları var kalbimde.
Çizerek kanatıyor ruhsuzca kan pompalayan organı.
Kanıyor.
Düğün davetine bakıyorum umutsuzca.
Bir kabus, bir rüya olmasını diliyorum kendimce.
Gecenin dördünde ben çığlık çığlığa ağlarken,
Sen eğleniyorsun, sevgilim.
Davetiyeni verdiğinde yüzünde eşsiz bir gülümsemeyle,
Acı çekmemden hazz alarak baktın.
Canım ne de çok şeye yanıyor.
Hangisine yetişeyim, hangisini söndüreyim kalbimde?
Aşkın ağır, güzel gözlüm.
Çok ağır, taşıyamıyorum sol yanımda.
"Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.
Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen, sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala."
Sensiz
