50.BÖLÜM

20.6K 1.2K 299
                                    



Hem 3 MİLYON okunmaya ulaştık ve birinci yılımız dolu hem de 50.Bölüm... Zaman ne kadar da çabuk geçiyor.

Bölümü okurken yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar ❤️





50.BÖLÜM

Arven'in giydiği elbise



''Korhan! Elbisemi mi sakladın?''

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.










''Korhan! Elbisemi mi sakladın?''

Sesimi duyurmak için ona birkaç kez bağırmak zorunda kalsam da  sonunda odamıza gelmeyi başarabilmişti. Ellerimi belime yaslayarak ona bakarken benim aksime gayet rahat bir şekilde omzunu kapının pervazına yaslamıştı.

''Elbisem nerede?'' diye sorduğumda gözlerini devirmişti. ''Elbiseni saklamadım.'' dediğinde alayla gülmüştüm. ''Aynen aynen.'' diye mırıldanırken kıyafet dolabının kapılarını da kapatmıştım. ''Düğüne geç kalacağız.''

Üç haftalık tatilimiz fazlasıyla güzel geçmişti ancak Korhan restoranı daha fazla başıboş bırakamayacağı için tatilimizi sonlandırmak zorunda kalmıştık. İstanbul'a geri döneli birkaç  gün oluyordu ve üç gün boyunca dinlenerek tatilin yorgunluğunu bedenimden ancak atabilmiştim. Üç hafta seks dolu geçmişti ve hala vücudumun bazı yerleri sızlıyordu.

Şimdi de annemin düğününe gitmek için hazırlanmaya çalışıyordum ancak Korhan elbisemi sakladığı için bu pek mümkün değildi. İlk başta düğüne gitmeyeceğimi söylesem de sonradan kararımı değiştirmiştim. Her şeye rağmen annemdi ve onun için önemli olan bir günde yalnız kalmasını istemiyordum.

''Elbiseni saklamadım. Kuru temizlemeden gelince küçük odaya bırakmıştım.'' dediğinde başımı belli belirsiz salladım.

''Senin yüzünden vücuduma da kapatıcı sürmek zorunda kalacağım.'' dediğimde dudaklarının kenarı keyifle kıvrılmıştı. Omzumda ve göğsümde birçok morluk izi vardı onun yüzünden.

''O morlukların yapım aşamasında hiç de şikayetçi değildin.'' dediğinde avucumu dudaklarının üzerine yaslamıştım. ''O an zevkliydi.'' dediğimde kahve hareleri biraz koyulaşmıştı. Onu tahrik ettiğimi fark ettiğimde avucumu dudaklarından çekerek geriye doğru birkaç adım atarak ondan uzaklaşmıştım. ''Sakın. Aklından bile geçirme. Bir hafta boyunca bana dokunamazsın. Hala canım acıyor.'' dediğimde ondan kaçmamı umursamamış ve belimi kavrayarak beni kendine doğru çekmişti. Bedenim bedenine çarptığı zaman aramızdaki boy farkından dolayı başını eğmişti.  Alt dudağımı kavrayarak beni öpmeye başladığında ona karşılık vermem çok uzun sürmemişti.

Berceste + 18حيث تعيش القصص. اكتشف الآن