Not :biliyorum hepiniz bölüm bekliyorsunuz ama bir haftadır ne elektrik ne su var zaten şebeke yeterince sıkıntılıyken birde bu çıktı köy şartı derken su taşımak tan ellerimde su baloncukları oluştu ama buna rağmen haksızlık etmemek adına ufak bir alıntı yazdım iyi okumalar.🦋🦋 Kuzular seviliyorsunuz🦋🦋
"Bunu yapmak zorunda mısın "
Diye sordu can dostu son kez şansını denemek için .
Aziz yüzünde kederli bir gülüş bahşedip dostundan yana döndü .
"Zümrüdüanka misali küllerinden yeniden doğsan ne fayda sen kül olduktan sonra o yangın kordur o yakmaya sen yanıp kül olmaya mecbursundur"
Anlayamıyordu arkadaşını bir türlü vazgeçmek veya terketmek arasında ki farkı çünkü bilakis İkiside aynı kapıya çıkıyordu onun düşüncelerine göre.
"Rahat mı bırakacaklar sanıyorsun ha iki gün içinde elinde bir kadınla çıka gelecek Xece hanım al bu senin yeni karın diye o zaman ne yapacaksın"
Haddinden yüksek çıkmıştı Kerim'in sesi ama umursamadı.
Aziz'in içi zaten kırlanğıcının yokluğuyla daralıyor kimsesiz hisseder olmuştu birde arkadaşı her saniye üstüne gelişi hal almaz bir yola sürükleniyordu dayanamadı da eliyle tuttuğu terasın parmaklıklarına hiddetle vurup arkadaşının yakasına yapıştı.
"Kolay mı sanarsın mecburum lan o okusun kendi ayakları üstünde dursun diye ben yokluğuna razı gelmişim Xece hanım üstüme gelse
ne fayda"Kerim yakalarını hiddetle tutan arkadaşına attığı kafa darbesiyle itekledi .
Aziz zamansız gelen darbesiyle
geriye doğru savruldu.Durmadan devam etti Kerim sözlerine.
"Lan kız giderken gözünün içine baktı bırak ma diye,kal de diye sen ne diyorsun "
Aziz yüzüne gelen darbenin acısından değil içindeki boşluğun acısından."Bazen kazanmak için vazgeçmek gerek canın kan ağlaya ,ağlaya hemde"
YOU ARE READING
Aşkın Şefkati
General Fiction"ya siz kafayı mı yediniz çocuk daha o çocuk iki gün önce papucu yırtıldı diye ağlayan kızı gelmiş bana koynuna al diyorsunuz o yetmezmiş gibi bide çocuk yap diyorsunuz çocukla çocukmu yapılır Allah aşkına" bütün konak sesiyle yankılanıyordu Xece...