Dolum Günü

17 3 5
                                    

Doğum Günü mü, son kullanma tarihinin dolma süresi mi diye düşünüyor bazen insan. Yeni bir başlangıç mı, gidenleri geride bırakma mı yoksa  bir yerden sonra durmadan tatsız ve amaçsızca tekrar eden zaman icin matematiksel bir başlangıç  noktası mı?

Bu kadar anlam yüklemek doğru mu, ya da bir anda bu kadar anlamsızlaşması. İnsanın var oldum ben diye tekrar tekrar kendine ve tüm dünyaya hatırlatması adeta.
Demek ki bazen ben varım diye hatırlatma gereği duyuyor insan kendine. Rutinler, haksızlıklar, benzer sonra biten mücadeleler...v.s konularda hayatın şifresi çözülüp anlamsızlaştıkça bir reset atıp başa dönüp tekrar çabaladığımız bir  bilgisayar oyunundaki heyecan misali başlıyoruz tekrar oynamaya.

Ama her oyunun da bir dolum ve bıkım süresi var. İnsan bir süre sonra çizdim oynamıyorum bu oyundan artık zevk almıyorum dediğinde, diyebildiğinde o andan sonra önünde hangi seçenekler olduğunu görüyor mudur acaba?
Ya da görmese de bu belirsizliğe kendini kör cesaret atacak kadar mı sıkılmış halde?

Hayat Sezar takviminin tekrarı kadar mum üfleyip bundan zevk alabildiğiniz sürece güzelse size ne mutlu.

Mutlu yıllar. İyi ki doğdunuz. İyi ki vardınız.

Sondan Önce Where stories live. Discover now