Yanılıyorlardı aslında. Ne güneşin hikmeti ne gecenin kasvetiydi bize iyi ve kötüyü ilham eden. Karanlık kötü kalpleri örttüğü kadar sırlarınızı da gizleyip size huzur vermez miydi sanki? Gece, ayrım yapmadan karanlığı altındaki tüm kullara gizlenme lütfunu sunar, bambaşka ruhlar olma imkanı verirdi bazısına, maskesiz kendi olma güzelliğini
Belki de yeni doğan gün değildi içimize o yaşama sevinci veren. Ayın büyüsüydü. Güneş bas bas ben yaptım diye bağırıp ışıldadığında kendinize bir çeki düzen verirdiniz. Ay ise sessizce bir sonraki gecenin lütfu için ışığını damıtır, size yeni bir sır olma imkanı vermek adına büyüsüne hazırlanırdı.
Yanılıyorlardı aslında. Aydınlık karanlıktan, gün geceden üstün değildi. Işığı ruhumuza vurandı üstün olan. Ay ışığı gibi ruhumuzu aydınlatan dostlar gibi tıpkı. Onlar varken karanlıktan korkulmazdı.
YOU ARE READING
Sondan Önce
Non-FictionArtık kendinizle oturup gerçekleri konuşmanın zamanı gelmedi mi, sondan bir adım önce de olsa duymak lazım. Belki de her şey değişmese de bir şeyler değişir, insanlar değişmese de sen değişirsin sondan önce.