Bölüm 23 - Dedektör

16 2 2
                                    

Birkaç dakika önce odama 4 tane (iki erkek iki kadın) polis girdi.

Beni göremedikleri için kelepçeleme gibi olaylara Frank yardım etti. Sanırım beni gözlük kullanmadan bir şekilde görüyor.

Kuzu kuzu bileklerimi teslim ettim.

Polisler gergin gözüküyordu.

"Rahat olun sizi ısırmam" diyerek rahatlatmaya çalıştım.

Daha çok gerildiler.

En iyisi çenemi kapatayım.

Enstitü Özel Hastane'sinden polis arabasına bindirilerek Kentucky Ceza Mahkemesi'ne yol adık.

Arka koltukta oturdum.

Frank da diğer yanımdaydı.

Sanırım Enstitü ve Emniyet iş birliği yapıyordu.

Yine de polislere kızıl ötesi gözlük verme zahmetinde bulunamamışlardı.

Frank'ı uğraştırmak yerine polislere gözlük verselermiş daha iyi olurmuş.

Yazık, adama boş boş zahmet veriyordum.

Artık suçlu muamelesi gördüğüm için benimle gereksiz diyaloğa da girmiyordu.

Hatta kendini role biraz kaptırmış diyebiliriz.

Özellikle araç durduğunda kapımı açtı ve "Çık dışarı!" diye kızarak kolumdan çekip serçe arabadan çıkarttı beni.

"Tamam sakin ol. Çıkıyorum." diye sitem ettim.

Niye bağırıyorsun ki şimdi..

Rol falan yapmaya çalışıyor sanırım.

Ya da kemdince "özel ekipmanlarına" attığım tekmenin acısını çıkartıyor olabilir.

Bilemedim...

Dev idari binaya girerken girişte X-Ray cihazı bipledi.

Bu cihazlar kelepçe dışındaki metallere tepki veriyordu.

Polisler metal dedektörleri ile üstümü aradılar.

Dışarıdan bakan biri elindeki cihazlarla boşluğu arayan polisleri görecektir.

Cihazlar kulağımın çevresine gelince ince bir sesle ötmeye başladı. Kulağıma yaklaştıklarında yanak kemiğimde titreşim hissettim ve kemiğim sızladı.

Polis abi Frank'e dönüp konuştu: "Zanlının ağzında bir şey var. Ne olduğunu öğrenir misiniz?"

Glass Adam (S. FİNALİ)Where stories live. Discover now