Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11.Bölüm
Kayıp Mürekkepler
1980
Gecenin karanlığı, Karanlık Lord'un emriyle toplantı için karargahta sessizce ilerliyordu. Yıldızlar gökyüzünde parlıyor, ayın solgun ışığı yeryüzünü aydınlatıyordu. Etrafta, gizemli bir atmosfer vardı.
Karaltılar arasında sessizce yürüyen figürler, birer birer toplantı odasına ulaştılar. Gölgenin içinde bekleyen diğer Ölüm Yiyenler, Karanlık Lord'un gelmesini bekliyordu.
Bir an, sessizlik kesildi ve gecenin karanlığında bir siluet belirdi. Voldemort, soğuk ve acımasız bakışlarıyla etrafına göz gezdirdi. Etrafındaki Ölüm Yiyenler sessizce eğildiler, saygıyla beklediler.
Voldemort'un hışırtılı sesi odada yankılandı. "Ölüm Yiyenler," dedi. Sesinde otorite ve güç dolu bir ton vardı, "Bu gece ne haberler var?"
Ölüm Yiyenler arasında bir fısıltı dolaştı. Her biri son gelişmeleri rapor etmeye başladı. Gelişmeler, kaos ve karanlık düşüncelerle doluydu.
Voldemort, soğuk ve alaycı bir gülümsemeyle dinledi. "Harika." dedi, "Ancak işimiz henüz bitmedi. Düşmanlarımıza karşı daha fazla güçlü adım atmalıyız. Yıldırım gibi çarpacağız ve dünyayı karanlığa boğacağız."
Bir süre sonra toplantının sonuna geldiklerinde Karanlık Lord ayağa kalktı. Hepsi onunla birlikte kalkarken Lord toplantı odasından çıkmak için yürüdü.
''Lordum.'' Kendisine seslenilmesiyle durdu ve Augustus Rookwood'a doğru döndü. ''Sizinle özel olarak konuşabilir miyim?''
''Herkes çıksın.'' Karanlık Lord'un emriyle Ölüm Yiyenler toplantı salonunu hemen boşalttı. Sadece Augustus ve kendisi kalmıştı.
''Konuş, Augustus.''
''Bakanlıkta Sirius Black ve Dumbledore'un bir konuşmasına şahit oldum. Lorelai Goyle hakkında konuşuyorlardı. Sanırım... onlarla birlikte.''
Karanlık Lord başını dikleştirdi. ''Sanırım mı? Bana emin olmadığın şeyler ile gelme Augustus.''
Augustus, onun alttan alttan sinirli gelen sesine karşı başını eğdi. ''Black'in konuşma biçimine göre...''
''Sus.'' Lord'un keskin sesiyle hemen sustu. ''Eğer sandığın gibiyse... o halde kızın elimize gelmesini sağla.''
Grimmauld Meydanı, 12 Numara
Lorelai, elindeki kitabın son sayfalarını okurken, Sirius'un adım seslerini işitti. Salona girip kendisine doğru yürüyüşüne anlamayarak baktı. Bu saatte seherbazlık işleriyle ilgileniyor olması gerekiyordu. Hiç bu kadar erken geldiğini görmemişti. Genç adam, elindeki zarfı Lorelai'a doğru attığında genç kadın kitabı bırakıp zarfı tuttu.
