🍓
"Onur, okulun ordaki simitçiden simit alalım öyle gidelim." dedim okul kapısının önünde karşılaştığım Onur'a.

Beni onayladı ve simitçiye doğru yürüdük.

Yürürken gözüme siyah takım elbiseli iki tane adam takıldı.

Buraya bakıyorlardı.

Kafamı 'Hayırdır?' dercesine salladım. Bir tanesi telefonunu çıkardı ve konuştu. Sesi geliyordu.

"Araf abi, yenge bizi fark etti galiba. Ne yapacağız?" dedi.

Ne yengesiydi ya? Araf kimdi? Yenge dediği için üstüme alınmadım ama dinlemeye devam ettim.

"Ha, yenge değil mi? Kusura bakma. Güzel kızmış ama."

"Abi, anlamadım ben. Bir yengen o senin diyorsun bir de ne yengesi diyorsun?" dedi çocuk anlamazca.

"Tamam abi, kaymaz gözüm. Allah belamı versin yan gözle bakarsam." diye konuştu korkuyla.

Adamı dinlemeyi bıraktım ve önümde döndüm. Yenge dediklerine göre zaten ben değildim.

"Günaydın abi! Bize iki simit." dedi Onur neşeyle.

Adam simitleri verdiğinde "Hayırlı görevler." dedim. siMİT'çidir belki..

Onur, yaptığım imayı anlamış olacak ki güldü.

"Adı Hakan Fidan. Tam bir sır küpü. Görevi; ümit müsteşarı. Dokunulmazlık deseniz dokunulmazlık, güven deseniz güven her şey var." Onur'un dedikleriyle kocaman bir kahkaha attığımda sokaktaki birkaç kişi bana döndü.

Bugünde rezil olduk çok şükür..

"Kanka, anıra anıra gülme millet bize bakıyor!" diye beni azarlayan Onur'a gözlerimi kısarak baktım.

"Güldürme o zaman lolipop." dedim Memati Baş gibi.

Okulun kapısına gelmiştik konuşa konuşa.

Ve ders için yukarı çıkmaya başladık.

Kusmuk!!!!

Merdivenlerde gördüğüm Burak, beni görünce hızla kafasını çevirdi ve ters yöne ilerlemeye başladı.

Güldüm.

Ezik!

🍓
Okuldan çıkıp Efken abimin yanına, karakola gelmiştim.

Odaya girdiğimde Efken abimi beklerken gördüğüm Karan abimle birkaç saniye aval aval baktım.

"Güzel kelebeğim, nasıl geçti günün." Abi midemde nasıl kelebekler uçuruyorsun bir bilsen..

"İyi geçti abim." Koltuğa oturduğunda bende yanına geldim ve tam dibine oturdum.

Sıkıca beline sarılıp başımı göğsüne yasladığımda odanın kapısı şak diye açıldı.

Efken abim gelmişti.

"Ha Rotinda'cığım, ha! Benim odamda, benim eşyalarımın olduğu yerde sevgilimle yatıyorsun. Sevgilimde orda." diyip Karan abimi gösterdiğinde kocaman bir kahkaha patlattım.

Ayağa kalktım ve koşarak boynuna sarıldım.

Efken abimi seviyordum.

Daha doğrusu ailemi seviyordum.

Onları kabulleniyordum artık kendi içimde. Bazen, hiç karışmasaydık ne olurdu diye düşünüyorum. Bu günkü ben mi olurdum yoksa bambaşka biri mi?

Kesinlikle daha mutlu bir çocukluk geçirirdim. Kavgasız, gürültüsüz.

Bazen Dilan'ı kıskanıyordum çünkü o 17 yılını bu evde geçirmiş, doyasıya şımartılmıştı.

Benim içinse işler hep daha zordu.

Ben hep geri plana atılanandım. Hor görülendim, unutulandım.

Buraya geldiğim bir buçuk, iki aydaysa işler değişmişti.

Ben sevilmiştim, ben görülmüştüm.

Bunlar benim için çok değerliydi.

"Ne düşünüyorsun fıstığım?" diyen Karan abimle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Yok bir şey abi, öyle gözüm dalmış sadece." dedim geçiştirircesine.

"Öyle olsun bakalım." diyip kolunu omzuma attı ve beni kendine çekti.

Efken abimde kendi masasına oturmuştu.

"Niye beni çağırdınız?" diye tüm gün aklımda olan soruyu sordum.

"Çünkü-" Efken abim tam konuşurken içeri kapıyı bile tıklatmadan biri girdi.

Bir polis, kadın bir polis.

Odada gözlerini gezdirdi ve bana gözlerini kısarak baktı. Bende yerimde dikleştim ve ona cins cins baktım.

Canım sen hayırdır?

"Efken komiserim, ben biraz sohbet ederiz diye gelmiştim." diyip dudaklarını büzen kadına elim ayağım titreyerek baktım.

Allah bana bolca sabır versindi!

"Farkındaysan biz konuşuyoruz. Bir odanın kapısı kapalıysa kapı çalınmadan girilmez. Adabı budur." dedim kendime engel olamadan.

Çek o kenafir gözlerini abimden!!

Bana sinirle baktı ve Efken abime döndü.

"Seren, bir daha kapıyı çalmadan girmemen konusunda seni uyardığımı hatırlıyorum?" dedi Efken abim.

Şuanki ses tonunun benimle konuşurken kullandığı ile asla alakası yoktu.

İçine şeytan kaçmış gibiydi.

"Pardon, komiserim. Ben çıkayım, müsait bir zamanda gelirim." dedi kız dik dik bana bakıp ve odadan çıktı.

Sinirle abime döndüm "Kim bu?" dedim davar gibi.

Beni mağarama geri sokmuşlardı.

"Polis işte kızım, ne olacak." dedi öylesine Efken abim.

"Artık sen nasıl yüz verdiysen kadına kapıyı çalmadan içeri girip, kız kardeşine dik dik bakabiliyor abi?" dedim küskün ve kızgın bir sesle.

Ve kollarımı çiçek yapıp Karan abime yaslandım.

"Abim-" elimi kaldırarak dramatik bir şekilde susturdum.

"Açıklama duymak istemiyorum şuan." dedim tripli tripli.

"Şimdi derhal beni neden çağırdığınızı söyleyin bende gideyim." dedim.

Kıskançlığımdan ortadan yediye bölündüm, dişi sinek bile öldüremezsiniz, elinize dişi hiçbir şeyin değmesine izin vermiyorum!

Benim pamuktan beyaz, narin ellerim dışında..

"Seni çağırdık çünkü...."

.
.
.
.
.
.

Günaydın!!

Ay biraz kıskançız sanırım 💓

Geç attım bölümü kusura bakmayınnn

Bu bölüm Araf'cığımızı kişisel olarak görmedik ama ismi geçtii

Ne düşünüyorsunuz bölüm hakkında???

Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalınnnnnnnn

Çilek Kız Where stories live. Discover now