Bölüm 19 -Diğer Yarım

78 7 1
                                    





O bana baktı
Ben ona baktım
O güldü
Ben güldüm
O gitti
Ben kaldım ..






Teoman - Renkli rüyalar oteli
İsabel larosa - Favorite
Dedublüman- Gamzende Deva buldum

















5 yıl önce



Okul giysilerimi giymiş aynanın karşısında yakamı düzeltmeye çalışıyordum. İlk okulda bile her zaman üzerimi kendim giyinmeye alışıktım.
Saçlarımı örmek için çok çaba gösteririrdim annem örmezdi işim var çekil kenara diyerek beni görmezden gelirdi.

Örmesem bir şey olmazdı ama bende aksine örgülere bayılıyordum. Gün geçtikçe başlarda kollarım epey ağrısada kendim örmeyi öğrenmiştim. Bu benim için büyük bir mutluluktu

Düz olan siyah saçlarımın örgüyü açtıktan sonra dalgalar halinde olması o yaşta prenses gibi hisseettiriyordu.

Tabi birde onu tarak ile açması vardı.

Ama Lise son sınıftım artık. Örgüler ile aram küçükken olduğu kadar iyi değildi. Yalnızca küçük örgüler eklerdim açık saçlarımın arasına bazen.

Üniversiteye beni göndermeyeceklerinden emindim. Liseyi bile bitirmek için çok çaba vermiş her gün eski kafalı babamla kavgalara girişmiştim. Buralarda lise okumak bile kızlar için fazlaydı. Benim yaşımda olan genç kızlar çoktan nişanlı veya elinde çocuğu vardı.

Ben boyun eğmek istemiyordum ve böyle bir şey olursa sonuna kadar diretecektim. Lütfen Allah'ım böyle bir şey olmasın, başıma gelmesin.

Babama göre oraya okul okumak için değil erkeklere kendimizi göstermek için gidiyorduk. Biliyordum, küçükken bu sözleri anlamıyordum ancak artık bunları söylemesi içime dokunuyordu.

Onlar gerçekten geri kafalı ve kötü birer anne babaydı.

Boynumda kaymış olan kolyenin ucunu düzelttim. Dağınık uyuduğum için sürekli kolyem kayıyordu. Mavi gözlerimin altına hafifçe sürme çektim daha fazlasını yapamazdım zaten. anında fark ederlerdi.

Saçlarımın arasında bir kaç ince örgü hoş duruyor gibi görünüyordu. Aynadan kendime göz kırptım ve okul çantamıda alarak çıktım. Mutfağa bir şeyler atıştırmak için girdiğimde ablamı tezgahın önünde buldum.

Ben içeri girdiğimde beni fark etti ve elinde hazırlamış olduğu sandviçi bana uzattı peçeteyle birlikte. gülümseyerek "Abla Ne gerek vardı uğraşmana ben bir şeyler atıştırırdım" diyerek uzattığı sandviçi aldım bir poşete koydum ve çantama koydum.

Bugün ablam yine çok güzeldi mavi gözlerimiz dışında her şeyimiz farklıydı, alakamız yoktu neredeyse. ablamın açık kumral saçları buğday teninde çok hoş duruyordu saçlarını çok severdi ablam beline kadar uzanıyordu. birkaç küçük örgü bırakmıştı o da benim gibi aralarına, kemikli güzel yüzünde dolgun dudaklarıyla ve fındık burnuyla ben onu kendi masalımın perisi olarak hayal ederdim.

Çok güzel ve iyi kalpli ancak çok kötülük görmüş ama hala iyi kalan bir peri kızı. üzerinde mint yeşili çiçekleri olan onu daha da güzel gösteren bir elbise giymişti. Sitem dolu bir sesle "Dilan sen kuş kadar yiyorsun benim içim rahat etmiyor ablacığım" üzerime baktı ve "Hadi geç kalacaksın Dilan" dediğinde hızlıca yanığına sevgi dolu bir öpücük kondurdum.

"Ben kaçıyorum!" diye bağırarak çıkarken 'deli kız' diye söylendiğini duymuştum ablamın arkamdan çıkarken.

Babama yakalanmadığım için şükrediyordum. Gördüğü yerde moralimi bozmadan rahat edemiyordu.

Kırık KelebekWhere stories live. Discover now