Bölüm 5- Kurgu' lanan Hayaller

155 19 4
                                    

Göksel-Kıskanıyorum
James arthur-Impossible

Hepimiz geçip bir koltuğa oturduk. Anında ortamın havası ciddileşti, konuşacak' larımız önemli mevzulardı. Bu evde kalacaksam ileride ne olacağını bilmeliydim.

Mihran oturduğu koltukta dirseklerini dizlerine yaslayarak öncelikle bana döndü "Öncelikle bu evlilik bir anlaşma olduğundan-" işaret parmağıyla yanımdaki diğer iki sırdaş'ımızı göstererek "Sizde dahil, bunu kimseye çaktırmadan sanki gerçekten evliymişiz gibi davranıcaz. Özel davetler çift yemekleri gibi şeylere ara sıra katılmamız gerekiyor," dedi

Ufuk parmağını sanki ilkokul sınıfındaki çocuklar gibi kaldırarak "Biz ise bu oyunda sanırım önceki evlilikten kalan üvey evlatlar" kafasını kederli bir şekilde nisa'ya bakarken salladı ve "Kaderimizde üvey kardeş olmak varmış güzel kız, malesef beni unutmak zorundasın" dediklerine dayanamayıp güldüm.

Mihran Ufuk'a usanmış gibi bakarak "Oğlum ciddi bişey konuşuyoruz burda değilmi?" dedi ve başta söylediği şeylere devam etti "On gün sonra gösteriş sevmediğimizi söyleyerek, sade bir düğün yapıcaz. akrabalar dahil o düğüne gelicek ve herkes duyucak" dedi

Aklımdaki soruyu sorarak "Eğer evlendiğimizi düşünürlerse bile neden peşimi bıraksınlarki, hem belki beni-" endişeli bir sesle söylediğim lafı bitiremeden mihran devamını getirdi "Çünkü benim yanımdayken kimse sana zarar veremez o kadarına kimsenin götü yetmez!"

Sert bir sesle söylediklerine hafifçe  irkildim. Mihranın ailesi soylu ve saygı duyulan bir ünvana sahipti, kimse Eroğlu'ndan birine laf bile edemezdi.

Düşüncelerimi bölen şey Mihran'ın konuşmasıydı "altı ay boyunca böyle devam edecek, artık peşini bırakmış olacaklardır. işte ozaman bu kurgu yaşam'da sona erecek" dedi

Ve onaylandığını görmek için bize baktı, diğerleri kafa salladı ancak bu hikâyenin baş yapıtı, yani sayın ben. Hafifçe öksürerek "Benimde bu anlaşmada birkaç şartım var" kararlı bir sesle söylediklerime mihran kafa salladı, bende buna güvenerek devam ettim.

"Birincisi iş yerime geri dönerek çalışmaya devam etmek istiyorum. Ikincisi benimle burada kalıcak. Üçüncü şartım ise," gözlerimi kısarak  "birlikte olduğun veya her an biyerlerine yapışacak sevgililerin varsa onlarla mümkünse bu süreçte ayrılmanı istiyorum!" dedim.

Son şartta sesim biraz yükselmişti ve biraz sertçe söylemiştim. Bu neydi ya hergün böyle karı kız işleriyle uğraşamazdım.

Mihran'ın kaşları havalanmıştı ve ona eşlik eden sol dudağı yukarı kıvrılmıştı.

Nisa beni alttan dürterek "Kıskandığını bu kadar belli edemezdin Ahu" fısıldayarak söylediklerine Ufuk'la  güldüler. Ama ben tamamen haklıydım.

Ayrıca Mihran'da bana cevap vermeye artık tenezzül etmişti, tabi yüzündeki hafif alayla "ilk olarak, orada çalışmana müsade edemem, çok dikkat çeker. ama çok istiyorsan şirketimde çalışabilirsin" dediğinde biraz düşünerek "Hangi iş?" Dedim. Bunu söylemem kabul ettigimi gösteriyordu. Elbette bir şirkette çalışmak isterdim, hadi ama bir kere sekreter olmayı herkes isterdi.

Birkaç saniye düşündükten sonra "Benim yeni asistanım olabilirsin" dedi. Hopp bingo sekreter yerine asistan, o günü iple çekiyordum.

Kafamı sallayarak içimdeki isteği çok da dışarıya yansıtmayarak "Tamam, evde oturmaktan iyidir" dediğimde Ufuk bana dönerek "Annebel, emin ol sen evde oturmuyorsun, oturmak hariç herşeyi yapıyorsun" dedi.

Ona gözlerimi kısarak baktım nisa'yla aynılardı. İkisininde işi gücü benimle dalga geçmekti "Benim gibi masum bir kız evde en fazla ne yapabilir ki?" dedim. Ve bu dediğime kendim bile inanmadım, bu seferde nisa bana döndü ve "Şakan çok iyiydi Ahu" dedi.

Kırık KelebekWhere stories live. Discover now