Harry Potter ve Arkadaş Kurbanı

Bölüm 1: Yine Olaylı Bir Gün

Hikaye, bana aittir. Filme ya da kitaplardan esinlenilmemiştir. Tamamen eğlence amaçla yazılmıştır.

BÖLÜM 1: YİNE OLAYLI BİR GÜN

Privet Drive dört numarada, işler yolunda gitmiyordu Harry için - zaten ne zaman geçmişti ki? - bir kere rahat hissetmemişti Harry. Yemek yedikleri sırada dışardan baykuş geldi. Yemek masasına düştü ve kalkmaya çalışınca da Vernon'un suratına çarptı şans eseri de tuvaletini yaptı. Petunia koşarak peçete aldı. Vernon çok sinirliydi. Önce Hogwarts mektubu olduğunu düşündüler ama değildi. Daha olamazdı. Bu Harry Potter'ın baykuşu Hedwig idi. Dudley, Harry'e sırıtarak bakıyordu çünkü babasının yüz ifadesi çok korkunçtu. Petunia ise - zaten büyülerden nefret ediyordu baykuşun geldiğini görünce bayılacak gibi oldu - direk mutfağa su içmeye koştu. Harry korkarak amcasına bakıyordu. Amcası ayağa kalktı ve Harry geri adımlarla yürüdü. Bu sırada Harry dolaba çarptı. Amcasının yüzündeki korkunç ifade çok kötüydü. Dışarıdan biri görse, sanki Harry'nin bir cinayet işlemişte o yüzden bu korkunç yüz ifadesine sahip olabileceklerini düşünebilirlerdi. Yaklaşık yarım saat önce, Hedwig, Harry'nin üst kattaki odasında, Harry'nin başının etini yiyordu. Harry ise "Sus lütfen, seni çıkartamam. Geçen çıkarttım da ne oldu? Gelmek bilmedin ve senin olmadığını farkedip bana kızdılar. Çok fena ceza çekmiştim." demişti ve bunu söyledikten sonra o kötü cezayı hatırladı. 1 hafta boyunca bütün evi o silmişti, evet bütün evi. Tuvaleti de o yıkamıştı. Bir daha Hedwig'i çıkartmamaya yemin etmişti ama "Bana öyle bakma Hedwig... İyi tamam ama hemen geri geleceksin. Sadece bu pencereden ve ses etme." diyerek yeniden uçmasına izin vermişti. Ama odasındaki penceresinden değil, salondaki pencereden geldi. 

Her neyse, sadece salonda Dudley'in sırıtma sesleri geliyordu. Vernon arkasına döndü ve Dudley o korkunç ifadeyi görünce işlerin çok kötü olduğunu anlayıp sustu. Aslında hala Harry'ye bakarak gülüyordu ama sesini çıkarmıyordu. Keşke bir kere daha arkasını dönse diye umdu Harry ama öyle olmadı tabii ki. Arkasına baktı ve Petunia teyze hala su içmekteydi. Aslında içemiyordu eli titriyordu ve sular yere dökülüyordu. Hedwig bir anda yeniden uçtu ve teyzesi korkup bardağı fırlattı. Bardak çıplak zemine gelip kırılmıştı. Hedwig olayların kötü olduğunu baykuşta olsa sezmişti. Hemen pencereden uçtu kaçtı. Her şey çok sessizdi şimdi. Harry ne yapacağını bilemiyordu. Sessizlik olmuştu şimdi. Hedwig'in uçusundan sonra Dudley titremeye başlamıştı. 1 dakikalık sessizlik olmuştu. Harry içinden bu durumun çok abartıldığını düşündü ama yinede amcasından korkuyordu. Sessizliği teyzesi bozdu. "C-canım... Biz y-yukarı çıka-çıkalım gel. Hadi Dudleyciğim." "HAYIR HİÇ KİMSE BİR YERE GİTMİYOR!" Herkes korkudan titredi. Harry bu sefer koltuğun arkasına geçti. "BEN SANA O BAYKUŞU ÇIKARTMAYACAKSIN DEDİĞİMİ HATIRLIYORUM! SEN YİNE NE YAPTIN O BAYKUŞU ÇIKARTTIN! BAK ÇOCUK SEN AKILLANMAYACAKSIN GALİBA! AKILLANMAYACAKSIN! BÖYLE GİDİŞLE SEN KAYBEDERSİN! YARIN GİDİP HEDWİG'İ BAŞKA BİRİNE VERECEĞİZ! YA DA ONU HERHANGİ BİR YERE BIRAK! YA DA ONU ÖLDÜRÜRÜZ." Ne? Onu başka birine vermek mi? Ya da öldürmek mi? Harry şok geçirmişti. Amcasından böyle şeyi asla beklemiyordu. O kadar vicdansız değillerdi. Harry şoka uğramıştı. "Onu ö-öl-öldürmek mi? Delirmişsiniz siz." Vernon ileri gittiğinin farkındaydı. "O ZAMAN BAŞKA BİR SEÇENEKLERİ DENESEN FENA OLMAZ SANKİ?" 

Harry salondan çıktı. Holdeki merdivenlerden yukarıya üst odasına çıktı. Kapıyı sertçe kapattı. İnanamıyordu. Gerçekten o sözler amcasından mı çıkmıştı? Bunu yapamazlardı. Akrabaları olduğundan tiksinmişti, zaten hep tiksiniyordu. Ama bu kadarını da fazla yaptıklarını düşünüyordu. Harry ayağa kalktı ve dolaba yöneldi. Bu sırada camdan bir ses geldi. İçeri Hedwig geldi ve Harry'e baktı. Aslında çok pişmandı. "Bir daha sana güvenmeyeceğim. Neden bu pencereden gelmedin? Neden beni şoka uğrattın?" Hedwig her şeyi anlamıştı ama o bir baykuştu. İletişime geçemezdi. Ama bir şeyler anlatmaya çalışıyordu sanki. "Senin yüzünden buradan gidiyorum artık." dedi ve Hedwig'i dolabına kapattı. Aklına bir fikir geldi. Hemen masasından bir kağıt aldı. Yazılar yazıyordu. Belki de Hedwig'in burda kalmaması gerekiyordu. Birine bir mektup yazmıştı. 

Merhaba, Ron. 

Okulun başlamasına 1 aydan daha fazla var. Ama senden bir rica istiyorum. Burada çok kötü bir olay yaşadım. Hedwig'e güvenerek dışarı çıkarttım. Ama beni yine üzdü. Artık beni dinlemiyor. Amcam ya onu birine ver ya da öldür dedi? Eminim burayı okurken şok geçirmişsindir. Okula kadar sizde kalabilir mi? Bana cevabını Hedwig ile yolla. 

Sevgiler Harry, 

Mektubu Hedwig'e verdi. Hedwig pencereden uçtu. Belkide biraz uzak kalsalar fena olmazdı. Hedwig'in geri gelmesi bir günü sürerdi. Şimdi daha çok sıkılıyordu canı Harry'nin. Keşke hemen okul başlasaydı. Yavaş yavaş akşam oluyordu. Aşağı kattan bıçak çatal sesleri geliyordu. Anlaşılan yemek masasını daha yeni topluyorlardı. Şimdi de televizyonun sesi kısılmıştı ya da kapatmışlardı bilmiyordu Harry. Ama yavaş yavaş hepsini yukarıya çıktığını duydu. Hemen yatağına yattı. Kapıya daha çok yaklaşmışlardı. "Olamaz, Hedwig yine yok!" ama kalkamazdı uyuma numarası yapması gerekiyordu, gerekiyordu değil yapmalıydı zaten buna mecburdu. Ama gelmediler odaya. Herkes ayrı odasına çekildi. Son olay herkesi derinden üzmüştü. Yavaş yavaş gözleri kapanıyordu Harry'nin. Kapandı. Rüya görüyordu. Rüyası çok korkunçtu. Hepsi Hogwartsdaydı. Ron ve Hermione de oradaydılar. Hepsi kapana kısılmıştı. Karşılarında sivri uçlar onlara geliyordu. Ezileceklerdi. Arkalarında bir kapı görüp kaçtılar. Rüya burda bitmişti. Harry rüyanın sadece ezileceklerini ve kapıyı hatırlıyordu o kadar. 

Sabah olmuştu. Harry, Dudley'in bağırmasıyla uyandı. "YA BEN BUGÜN MAĞAZAYA GİTMEK İSTİYORUM!" "HAYIR GİTMEYECEKSİN! HAVA ÇOK SICAK! BENİ UĞRAŞTIRMA!" dedi babası. "O ZAMAN BENDE TEK GİDERİM!" "HİÇBİR YERE GİTMEYECEKSİN! DÜN HARRY BUGÜN SEN OLMA ŞİMDİ HEY NEREYE!" Dudley, Harry'nin odasına daldı. "Babama büyü yap, onu ikna ettir!" "Ama suç bu." "HARRYDEN Mİ YARDIM İSTİYORSUN? VE BÜYÜ YAP MI? BUNUN ACISINI ÇOK ÇEKECEKSİN! EVİ TEMİZLE HER YERİ!" Dudley ağlamaya başladı. Petunia Teyze bile bu duruma karışmıyordu. Karışsa, kocası ona da kızacaktı. Harry bu durumdan memnun oldu. En azından evde kendisine görülen muameleyi şimdi Dudley görüyordu. Harry böylece uyanmış oldu. Hedwig içeride uyuyordu. Pencere açık kalmıştı. Hava sıcak olduğu için üşümemişti Harry. Yerde bir mektup vardı. Rondan yazılmıştı. 

Merhaba Harry, 

Yaşananlar adına üzüldüm. Sakın moralini bozma. O Muggle'lar için değmez bile. Sen kendini üzme. Hedwig için aileme sordum. Zaten sormam hataydı, izin verdiler. Onu istediğin zaman verebilirsin.

Sevgiler, Ron 

Harry sevinmişti. Hedwig'e baktı. Eline mektup tutuşturdu. Hedwig başka bir yöne doğru uçuyordu şimdi. Evin içinden süpürge sesleri geliyordu. Dudley ağlayarak temizlik yapıyordu. Harry kahkaha atıyordu. Keyfine diyen yoktu. Harry nerdeyse bütün gün Hedwig'i bekledi. Bekleyene kadar, Dudley ile kavga etti -bana yardım et, hayır etmiiiceeem, en sonunda amcası ikisine de kızmıştı- Puding yedi ve banyo yaptı. Sonra hiç kimseye gözükmeden dışarı çıktı, dolaştı. Temiz hava almış oldu. Hagrid'i bile özlemişti. Kendisine bile inanamıyordu ama Draco'nun kendisi ile olan kavgalarını bile özlemişti. "Umarım Hedwig güzel haberlerle gelir." diye umdu. Havanın karardığını gördü, zaten her an yağmurda yapabilirdi. Dün televizyondaki hava durumunda bugün Surrey'de yüzde 70 ile yağmur yağacağını söylüyorlardı. Harry eve gidene kadar akşam oluyordu zaten. Kimseye gözükmeden tekrar içeri girdi ve odasına çıktı. Akşam oldu Hedwig geldi bir mektup götürdü. 

Merhaba Harry,

Yaşananlar için Ron kadar bende üzgünüm. Aileme söyledim. Zaten sana bahsettim onlardan. Yani seçilmiş kişi olduğundan da... Tabi şaşırdılar her neyse. Senin okul açılana kadar burda kalmana izin verdiler. Hem çok eğleniriz! Yarın Kings Cross İstasyonunda buluşalım.

Sevgiler, Hermione 

"Hedwig, Ronlara git. Okul açılana kadar orada kal. Durumları sende biliyorsun. Biraz ayrı kalmamız lazım. Bende Hermionelerde kalacağım. Bu mektubu al Rona ver. Benim Hermione de kalacağım yazıyor." Hedwig pencereden uçtu. Hava kararıyordu yine. Hala evin içinden temizlik sesi geliyordu. "Iyyyy, iğrenç!" diye Dudley ağlıyordu. Sanırım tuvaleti temizliyor diye düşündü Harry. Aslında düşünmüyordu öyle olmalıydı. Harry başka yapacak bir şey bulamadı. Televizyon izlemek istiyordu ama amcası onu görüp kızabilirdi. Hem Dudley'e sinirliydi. Kendisine patlamadan uyumaya çalıştı Harry. Dudley'in ağlamalarıyla, gülerek uyuyordu. Uyumadan önce Hogwarts'a gitme çizelgesine bugüne de bir işaret koydu.